Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Aşağıdaki İlan Panosu, yeni duyuru eklendiğinde kızaracaktır. Güncel duyuruları oradan takip edebilirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Carmen L. Darcy
İksir Profesörü
Carmen L. Darcy


Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 31
Asa : Kayın Ağacı // At Kılı
Evcil Hayvanı : Baykuş - Chegu
Lakap : Lily (Lilian'dan gelir.)
Rp Yaşı : 28
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : Henüz yok.
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk
Kayıt tarihi : 28/11/08

1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders Empty
MesajKonu: 1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders   1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders I_icon_minitimePtsi Ara. 01, 2008 5:56 am

Pazartesi ilk ders. Hava yağmurlu, yine de güneş kendine yer bulmuş bulutların arasında. Ders rp'lerini buna göre bırakın lütfen.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darksideofhogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f6/carmen-l-da
Carmen L. Darcy
İksir Profesörü
Carmen L. Darcy


Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 31
Asa : Kayın Ağacı // At Kılı
Evcil Hayvanı : Baykuş - Chegu
Lakap : Lily (Lilian'dan gelir.)
Rp Yaşı : 28
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : Henüz yok.
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk
Kayıt tarihi : 28/11/08

1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders Empty
MesajKonu: Geri: 1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders   1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders I_icon_minitimePtsi Ara. 01, 2008 5:56 am

Cılız ay ışığının az da olsa aydınlattığı sokağın dipsiz karanlığını delmek istercesine yağıyordu yağmur. Yer yer su birikintileri oluşmuş, yolun büyük bir kısmı çamur içinde kalmıştı. Bakımsızlıktan pislik içinde kalan bu bölge, tenhalığıyla ve ürkütücü havasıyla insanları kendinden uzak tutuyordu belki de. Sadece boğucu karanlığın içinde kaybolup gitmekten hoşlananlar uğrardı buraya. Belki de bu nedenle daha tanışmadan kaynaşıverirler, isimleriyle değil yürekleriyle hitap ederlerdi birbirlerine. Farklı yerlerde, farklı zamanlarda yetişmiş olsalar bile; hepsinin kişiliklerinde görünmeyen, karanlık bir yan vardı; gösteremedikleri, göstermeye cesaret edemedikleri. Zaaflarını açığa vuramamak böyle katılaştırmış, kötüleştirmişti onları. Acımasızdı hepsi de; sert, içine kapanmış. Ne kadar alay etseler, laf atsalar da birilerine, yalnızlardı. En kötüsü, gösteremiyorlardı yalnızlıklarını; ne kendilerine, ne bir başkasına. Akşamları Knockturn Yolu’nda buluştuklarında, o insanlarla dolu kalabalık mekânda her zamankinden daha yalnız olduklarını fark edemiyorlardı. Aslında onlar herkesti; ve aslında hiç kimseydi. Beceremedikleri çözümlemekti kendilerini. Çıkarabilselerdi tozlu geçmişlerinin silik anılarını su yüzüne, yüzleşebilselerdi onlarla, tanıyabilselerdi kendilerini, o zaman fark ederlerdi koca uğultunun içindeki etkisiz sessizliklerini. Ancak tüm büyücülük dünyasıyla karanlık emelleri uğruna savaşmaktan daha çok cesaret, daha çok emek istiyordu hayatla kapışmak. Hatalarını fark eden, daha merdivenleri çıkmadığını, önünde çok basamak olduğunu ve hiçbir şey için geç olmadığını düşünüp yeni başlangıçlar yapan yürekliler vardı elbet; sayıca az olsalar bile; o yalnız kalabalıktan daha fazlaydılar aslında.

Gecenin siyahında kaybolan koyu kahve saçlarını şık bir topuzla ensesinde toplamış, ayağındaki yüksek ökçelilerle olduğundan da uzun görünen ince yapılı genç kadın sokağın başında belirlediğinde; saat her zamankinden oldukça erkendi. Neredeyse her akşam uğrardı Knockturn Yolu’na; gecenin geç saatlerinde gelir, sabaha karşı ayrılırdı. Bu seferki farklıydı besbelli; kör bir yürüyüşle asfaltta gezinen ayakları; bambaşka bir zamanda kayıyordu sanki. Üşüten yalnızlığından korunmak için ceplerindeydi elleri. Zarif adımlarındaki karşıtlık, geçen her saniye daha da belli ediyordu kendini: Hem sakindi, hem de kanı deli. Zıtlıklar üzerine kurulan bir ikilemin başrol oyuncusuydu adeta; umarsız olmasına rağmen duyarlı ve çaresizliğine karşın ne yapacağını bilen. Sonunda loş ışıklar saçan kafenin önüne geldiğinde; titreyen bedeninin güçlü rüzgârdan kurtulduğuna sevinerek dikleştirdi sırtını iyice. İçerisi henüz dolmamasına rağmen farklı simalar da vardı bu akşam. Masmavi bir gölün serin sularına açılan birer boşluğa benzeyen gözlerini kendisine doğru gülerek yaklaşan kadına dikti. Russel Lestrange; çehresindeki mutluluk pırıltılarını göstermekten çekinmeyerek, hararetli bir şekilde konuştu: 'Aşk kelebeğimizin profesör olduğunu da görecektik öyle mi?' Carmen’den bir gülüş beklemese de, en azından bir cevap vereceğini ummuştu. Bozuntuya vermeden bir kahkaha patlattı ve devam etti: 'Bana öyle bakma Carmen; bazen senden korkmam gerektiğini düşünüyorum.' Genç kadın derin bir nefes alarak siyah pelerinini çıkarıp konuşmaktan bir türlü vazgeçmeyen eski arkadaşına uzattı ve siparişlerini verip ortalıktaki masalardan birine geçti. Yalnızlığını belirginleştirdiği için nefret ediyordu belki de köşedekilerden. Herkesin gözü önünde olarak daha kolay kandırıyordu kendini, çevresindekileri. O yalnız değildi.

Sırtını açıkta bırakan koyu renk elbisesi berrak güzelliğine iyice dikkat çekiyor, genç kadın tüm bakışları üzerinde toplamaktan büyük bir hoşnutluk duyuyordu. Ancak asla belli etmezdi duygularını; aklından neler geçtiğini kimse anlamazdı. Tanrı’nın cazibesi nasıl bilinmezliğinde yatıyorsa; Carmen’in büyüsü de gizemindeydi. Hiçbir insanın açamadığı bir sır küpü olmak onda bir güven duygusu uyandırıyor; gözlerine donukluk, bakışlarına derinlik, güzelliğine güzellik katıyordu. Doğru zamanlarda susmayı yeğleyerek sürekli etrafını inceleyen genç kadın her şeyin olduğu gibi, etkileyici cazibesinin ve istediklerini ikna yoluyla elde edebilme yeteneğinin de farkındaydı elbet; bunu kullanıyordu da. Ancak tüm bunlar kendisini dünyanın merkeziymiş gibi hissetmesine yol açıyor, sürekli başkalarının kusurlarını bularak kendisini daha da yüceltiyordu. Zamanla narsistin teki olup çıkmıştı. Başkalarının düşünce ya da isteklerine yeterli ilgiyi göstermiyor, ilgisiz kaldığında ise gizeminin eridiğini hissediyordu. Onun isteği tek ve gözde olmaktı. Herhangi birinin fikirleri, hareketleri kendi amaçlarına hizmet etmiyorsa onları tahammül edilemez düşünceler olarak görüyor, hatta evrendeki gerçeklerin sadece onun için var olduğuna inanıyordu bazen. Bu bir çeşit hastalıktı belki de; ama o memnundu. Sevmek için değil, sevilmek için vardı. Ruhu başkalarının beğenisiyle, ilgisiyle besleniyordu. Kendine güvenen bu güzel çehrenin ardında, etrafındakiler olmadan yaşayamayacak, onların ilgisi olmasa içten içe eriyecek bir ruh yatıyordu.

Füme ringa balığı mezesiyle karamel soslu adamotu şarabı geldiğinde; açlığına rağmen zarifliğinden vazgeçmedi ve küçük lokmalar alarak çevresini incelemeyi sürdürdü. Vakit ilerledikçe içerisi Carmen’e tanıdık gelen simalarla doluyor, genç kadın üst üste tebrik kabul ediyordu. Erken gelmesinin de etkisiyle olacak, çabuk sıkılmış, kalkmak istemişti bu gece. Ancak tam o sırada; beklenmedik bir şey oldu: Kapı açıldı ve loş ortama giren tozlu rüzgâr; beraberinde eskiden beri çok iyi anlaştığı dostlarından Emmanuel’i getirdi. Saatlerden beri gülmek için aralanmamış kırmızıya boyalı güzel dudakları kıvrılan Carmen ayağa kalktı ve gecenin güzel sürprizini kucakladı. 'Emm! Sen burada ne arıyorsun?' Kadının donuk bakışlarında pırıltılar görmeye alışkın olmayan Kemik & Kan müşterilerinin başları onlara döndü; etkisiz uğultu da aniden son buldu. Ancak ne bekledikleri gibi bir aşk sahnesi, ne de abartılı bir sevgi gösterisi oldu; iki arkadaş bir masaya geçip – bu seferki köşedeydi – Küba Purolarını yaktıklarında; sohbetler ve gülüşmeler yeniden baş gösterdi. Carmen uzun zamandır Fransa’da yaşayan yakışıklı arkadaşını aniden karşısında bulduğundan ve yalnızlığını unutacak bir sebep bulduğundan dolayı oldukça mutluydu. Sabaha kadar karşılıklı kadehler devirip puro içtiler; ayrıldıklarında ikisi de memnundu hayatlarından. Madalyon yeniden ters dönmüştü.


~
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darksideofhogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f6/carmen-l-da
Carmen L. Darcy
İksir Profesörü
Carmen L. Darcy


Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 31
Asa : Kayın Ağacı // At Kılı
Evcil Hayvanı : Baykuş - Chegu
Lakap : Lily (Lilian'dan gelir.)
Rp Yaşı : 28
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : Henüz yok.
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk
Kayıt tarihi : 28/11/08

1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders Empty
MesajKonu: Geri: 1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders   1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders I_icon_minitimePtsi Ara. 01, 2008 5:56 am

Solmaya yüz tutmuş kadife perdeler direnirken tüm gücüyle güneşin ilk ışıklarına; Carmen ıslak bir güne başlamak üzere açtı masmavi gözlerini, şiddetli bir baş ağrısıyla. Zayıf olduğu konulardan biriydi alkol; yaşamda sınır tanımadan hareket etmesinin sonuçlarından biriydi belki bu da. Geçen geceye her zamankinden erken başlamış, kadeh üstüne kadeh yuvarlamıştı sonunu düşünmeden. Sıkıntıyla gözlerini buruşturdu ve el yordamıyla attı üzerindeki battaniyeyi. İksire yatkın olduğuna şükrederek iksir malzemeleriyle ağzına kadar dolmuş olan ahşap oymalı sandığını açtı ve içi kıpkırmızı bir sıvıyla dolu olan uzun, ince cam şişelerden birine uzandı. Baş ağrısını geçirme de çok etkili iksirler olsa da; son zamanlarda alkolün dozunu iyice arttıran genç kadında bir sürü yan etki oluşturuyorlardı. Bu nedenle yirmi sekiz yıllık yaşam tecrübesinden ve uzmanlık alanından faydalanarak; içinde bir iksirde kullanılması yasal olmayan maddeler olduğundan ‘koca karı ilacı’ tabirinde bir iksir hazırlamıştı kendisine. Stoğunda bittiği anda yenilemeyi hiç ihmal etmezdi. Gerçekten de aldığı bir yudum, birkaç dakika içinde etkisini göstermeye başlamış; bağ ağrısını büyük ölçüde azaltmış ve onu dinçleştirmişti. İlk dersinde her açıdan mükemmel görünmek isteyen Carmen bu beladan da sıyrıldığına rahatlayarak işlerini bitirdi ve boy aynasının karşısına geçip kendini inceledi: Sadece birkaç saat uyuyabilmesinin etkisiyle gözleri küçülmüş, mahmurlaşmıştı. Bakışlarındaki pırıltıları göz kapaklarının gölgesi kapatmıştı. Yansımasına öfkeyle bakarak esnedi ve makyaj malzemelerini çıkararak, üşenmeden boyamaya başladı yüzünü. Büyüyle yapılan makyajdan haz alamazdı; yavaş yavaş, adım adım görmekten hoşlanırdı güzelleştiğini. Gözlerine çekerdi kalemi, dudaklarına kırmızının sade bir tonunda ruj sürerdi. Birkaç dakika seyreyledikten sonra kendini; hafif pembe bir allıkla renklendirirdi bembeyaz tenini. Ardından tekrar bir izleme başlardı, dudaklarında kendini beğenen bir tebessüm eşliğinde.

Hazırlıkları bittiğinde vakit epey geçmişti. Halinden oldukça memnun olan genç iksir profesörü; kolunun altına iksir ansiklopedilerinden birini alarak odasından çıktı. Severdi hisleriyle dış görünümünü bağdaştırmayı; bugün de sımsıkı bir topuzla toplamıştı ensesinde saçlarını. Saçı, giysileri, ayakkabıları, hatta tırnağındaki oje bile; dev gardrobundan çekip üzerine geçirdiği birer halet-i ruhiyeydi onun için. Bugün de ciddiyetle biçim vermişti saçlarına, disiplinle geçirmişti cüppesini omuzlarına.

~

Şımarık yetiştirilmişti Carmen. Zengin ve soylu bir ailenin çocuğu olmasının bir getirisiydi bu; istediği her şey verilmişti ona. Genç yaşında doyumsuzluğa ulaşmıştı, etrafında gördüğü, duyduğu ya da duyumsadığı her şey zaten vardı onda. Okulda her erkeği elde etme hırsı buradan geliyordu. Nesneler gibi kişiler de onun olurlarsa varlardı ancak. Yirmi sekiz yaşına parmak bastığında; isteklerinden çok, amaçları yönetiyor, yaşatıyordu onu. Karanlık tarafın önemli destekçilerinden biri haline gelmişti, her hareketini buna göre şekillendiriyordu. Bu nedenle duygulandığı anlar çok nadirdi. Onu üzmek en az mutlu etmek kadar zordu. Acı çektirmekten büyük bir haz alıyordu sadece, bunu da bir yaşam felsefesi olarak benimsemişti zaman ilerledikçe. Bazen; içinde bir yerlerde çok farklı bir Carmen olduğu hissine kapılıyor, bu onu endişelendiriyordu. Hırslı, tuttuğunu koparan, güzel, zeki Carmen’le yaşamak daha kolaydı. İçindeki ise daha duyarlı, daha duygusaldı; onu ortaya çıkarmak istese başarabilirdi belki; fakat istemiyordu. Çünkü tüm büyücülük dünyasıyla karanlık emelleri uğruna savaşmaktan daha çok cesaret, daha çok emek istiyordu hayatla kapışmak.

Yaşamında birçok ‘ilk’ olmuştu; ilk sevgili, ilk ceza, ilk öpüşme, ilk mezuniyet, ilk meslek günü… Hiçbirinde olması gerektiği gibi olamamıştı ama. Hiçbirinde heyecanlanmamıştı. Bunun için bir hayal kırıklığı duymasa da; farklı olduğunu hissediyordu. Bir şeyler hissetmesinin neden bu kadar zor olduğunu sorguluyordu içten içe. Farkına varmadan; büyüyordu. Küçüklüğünden beri ‘farklı’ olma isteğiyle yanıp tutuşurken bedeni, yavaş yavaş sıradan olma hayali zehirliyordu içini. Her şeyi başarmak, her şeyi elde etmek değildi yaşamak. Acı çekmeyi merak ediyordu. Hatta, acı çekmek istiyordu. İlk dersini vereceği o pazartesi günü de; yaşamındaki tüm ‘ilk’ler kadar olağandı. Büyük Salon’da göz hapsinde tutulmaktan, ilgi odağı olmaktan yine büyük zevk almış, hiçbir heyecan duymadan iştahla bitirmişti kahvaltısını. Yeniden zindanlara indiğinde, öğrencilerinin kendisini kapıda beklediğini gördü ve hepsini içeri aldı. İlk sınıf öğrencilerinin heyecanlı bekleyişleri ve onun karakterini çözmeye çalışmaları Carmen’in gözünden kaçmamıştı. Üşümüştü; çekmecesini açtı ve ciddiyeti geçirdi üzerine. Uzun boyu ve zarif yapısı, siyah elbisesinin üstündeki zümrüt yeşili peleriniyle ilk dakikadan iyi bir izlenim vermişti öğrencilerine. Ellerini birleştirerek donuk bakışlarını sınıfta dolaştırmasıyla var olan sessiz uğultu da son buldu ve genç kadın sesine etkileyici bir ton katarak konuşmaya başladı: 'Ben Carmen Darcy. Hogwarts'taki ilk yılım; bundan önce St. Mungo'da baş şifacıydım.' Meraklı sessizlik ve ona bakan gözler güven duygusunu kamçılıyordu. 'Merak ediyorsanız; ki ediyor olmanız gerekir; Slytherin mezunuyum.' Mavi gözlerinin derinliklerinde pırıltılar belirdi, miniklerin birçoğu huzursuz olmuştu. 'Disipline ve çalışmaya önem veririm. Benim dersimden düzgünce geçmek istiyorsanız; ödevlerinizi özenle yapın ve derse hazırlanmadan gelmeyin. Kendimle ilgili söylemem gerekenler bunlar; gelelim iksire. Bugünkü konumuz ufalma iksiri. Kitaplarınızın otuz ikinci sayfasını açın.' Çantalardan çıkan kitapların ve çevrilen sayfaların hışırtıları kapladı zindanı. Birkaç dakika içinde herkes hazırdı.

'Ufalma iksiri; adından da anlaşılacağı üzere nesneleri küçültmeye yarar. Dikkatlice dinleyin; nasıl yapıldığını anlatıyorum: Bir parça sülük sıvısını kazana dökerek saat yönünde on iki kez karıştırdıktan sonra dört dakikalık bir bekleme süresi var. Bu zaman diliminde papatya köklerinizi düzgünce kesip tırtıllarınızı dilimleyeceksiniz. Boyutların eşit olmasına özen gösterin. Süre bitince bunları kazanın içine atacak ve bu sefer saatin tersi yönünde kısık ateşte on iki kez karıştırdıktan sonra on altı dakika kazana dokunmayacaksınız. Bu arada büzüşmüş incirlerinizi soyacaksınız ki hiçte kolay bir iş değildir. Ellerinize eldivenlerinizi giymeyi unutmayın ki acı çeken siz olmayın. On altı dakika geçtikten sonra incirlerinizi bir fare dalağıyla birlikte kazana atın ve altını iyice açıp bekleyin. İksiriniz önce kırmızı, sonra yeşil renge bürünecek. Malzemeler eşya dolabında. Başlayın; tabii sessizce!' Sınıftaki herkes ayağa fırladı ve dolaptan gerekli malzemeleri alarak iksire başladı. Bu sırada Carmen’de aralarda geziyor; yanlış yapılan noktalarda öğrencileri uyarıyor ve sıkı bir gözlem yapıyordu. Daha ilk dersten gözde birkaç öğrenci belirlemişti kendisine. Ufalma iksirinin hazırlanışı çok zor olmadığından, öğrencilerin çoğu az çok tutturabilmişti rengi. Genç kadın tek heyecanlanmayanın kendisi olduğu bu ilk dersinde; en azından belli bir disiplin kazandırması gereken küçük veletleri idare edebildiği için mutluydu. Bakışları en ağırkanlısından en yerinde durmayanına kadar, hepsinin üzerinde dolaşmıştı; öğrenciler bu etkileyici bakışlardan her ne kadar rahatsızlık duysalar da; Carmen ders sonuna kadar ciddiyeti çıkarmadı. Tüm şişelerin üzerine isimleri yazdırarak en iyi üç iksirin binalarına puan kazandıracağını söyledi ve ilk günden ödev vermeyeceğini belirterek, zindanı terk etti. Öğrenciler ise yüksek topuklu ayakkabıların çıkardığı sesler kaybolana kadar korudukları sessizliği anında bozdu ve kalabalığın yankılanan uğultusu eşliğinde ikinci derse gitmek üzere sınıftan çıktı. Slytherin’liler hariç hepsinin kafasında ortak bir düşünce oluşmuştu: Darcy’den çekecekleri vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darksideofhogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f6/carmen-l-da
 
1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» - I. Sınıflar I. Ders -
» I. Sınıflar ~ Ders Programı
» I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler
» 1. Ders
» Duyuru ~ Özel Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dark Side of Hogwarts :: İksir Dersliği-
Buraya geçin: