Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Aşağıdaki İlan Panosu, yeni duyuru eklendiğinde kızaracaktır. Güncel duyuruları oradan takip edebilirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Christina A. Carlisle
Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusu
Christina A. Carlisle


Mesaj Sayısı : 232
Yaş : 35
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk ve Gizemli
Kayıt tarihi : 03/11/08

I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler Empty
MesajKonu: I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler   I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler I_icon_minitimePtsi Kas. 24, 2008 11:00 am

Gün ~ Salı
Vakit ~ Öğle


En son Christina A. Carlisle tarafından Ptsi Kas. 24, 2008 12:53 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Christina A. Carlisle
Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusu
Christina A. Carlisle


Mesaj Sayısı : 232
Yaş : 35
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk ve Gizemli
Kayıt tarihi : 03/11/08

I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler Empty
MesajKonu: Geri: I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler   I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler I_icon_minitimePtsi Kas. 24, 2008 12:40 pm

Göz bebeklerindeki mahrur bir ifade eşliğinde araladığı göz kapakları, tanımlayamadığı bir ortamı çözümlemek istermişçesine etrafı süzüyordu. Bu vakte kadar uyuyabildiğine şaşmamalıydı çünkü sabaha karşı altı civarında yattığı düşünülünce, uykusunu da ancak alabiliyordu bünyesi haliyle. Böylesine bir uyku sarhoşluğuyla dersi ne kadar verimli olur bilmiyordu fakat bir an önce yataktan kalkmazsa, verimsiz bir ders dahi göremeyecekti öğrenciler.. Sıkkınca iç geçirerek bedenini doğrulturken, çehresi kadar beyaz, narin parmaklarıyla kavramıştı saten geceliğini. Soğuk kumaşı teninde hissettiği vakit hafifçe ürperse de, aynı anda saçlarını havalı bir endamla dalgalandırırken bunu dert ettiği düşünülmezdi pek de. Nasıl ders işleyeceği, ya da ne göstereceği daha okulun ilk gününden öğrencilerin tartışma konusu olmuştu, bunu biliyordu ve Gryffindor'lu veletlerin tiksinti dolu ifadeleriyle söylediği sözler bugün ki ders konusunu gördüklerinde onları haklı çıkaracak gibiydi çünkü çok da alışık olmadıkları, belki de bulanık ebeveynleri tarafından çoğu zaman geçiştirilen bir konu olan lanetlerdi ilk dersin konusu. Sonunda, vücudunun hatlarını ortaya çıkaran, koyu yeşil elbisesini üzerine geçirerek bir yan odaya; Kara Büyü dersliğine doğru yavaş adımlarla ilerlerken, dış kapıda öğrencilerin oluşturduğu kalabalığın sesini duyabiliyordu. Ne kadar meraklı oldukları seslerinin tonundan belli oluyordu ve nedendir bilinmez, fazlasıyla hoşnut ediyordu bu Chris'i.. Belki onların dersine; bir diğer deyişle karanlığa olan ilgileriydi bunun sebebi, belki de sadece dedikodulara karşı bedeninde iştahlanmaya başlayan tatminkarlık duygusu, kim bilir.. İki şekilde de memnundu durumundan, gerisi pek de ilgilendirmiyordu zaten onu..

Ancak odasından ulaşılabilen dersliğin iç kapısı, gıcırtıyla açılırken üzerine geçirdiği siyah, yakası ve kolları yeşil işlemeli cüppesinin cebinden çıkardığı asasını tahtaya doğru yöneltmişti. Bedeni kadar narin ve düzgün el yazısı tahtada beliriyor, çoğu zaman Affedilmez Lanetler olarak bilinen fakat Chris'in sadece Lanetler ismi ile adlandırdığı sihirli kelimeler diziliyordu teker teker siyah zeminin üstüne.

Cruciatus
Imperius
Avada Kedavra


Sandalyesine oturarak bu sefer dış kapıya doğrulttuğu asası eşliğinde gülümserken, karşı koyamadığı tutkuları da yavaş yavaş alevleniyordu sanki bedeninde. Öğrenciler içeri girmeye başladığında çehresine rahatsız edici bir gülümseme yerleşmişti. Hepsini o yetiştirecekti; Chris. Belki de ileride onun savunduğu, izlediği yolun hizmetkarı olacaklar ve ne pahasına olursa olsun karanlığın değerleri ile yaşayacaklardı.. Dudaklarını hafifçe kıvırdı ve saçlarını savurarak doğrulttu bedenini. Konuşmak istiyordu artık, anlatmak istiyordu; 'Sezonun ilk Kara Büyü dersine hoşgeldiniz. Ben Christina Adrianna Carlisle; Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusuyum.' Kalabalık arasında dolaşan göz bebekleri Slytherin'li öğrencilerinin tatminkar bakışlarıyla buluştuğunda devam etti; 'Dersim hakkında kısa bir bilgi vereceğim öncelikle. Kara Büyü; Karanlık Sanatlara Karşı Savunma gibi saçma bir ders değildir, öncelikle bunu belirtmeliyim.' Fısıldaşmaya başlayan öğrencileri bastırarak, kurumuş dudaklarını ıslattı; 'Kara Büyü, zayıflığı değil gücü temsil eder. İçinizde belki de en saklı tuttuğunuz tutkularınızı, karakterinizin en kararlı yanını ortaya çıkarır ve sizi olduğunuzdan güçlü kılar. Ruhunuzun bedenine teslim olmasını değil, bedeninizin ruhunuzu ele geçirmesini sağlar. Siz yönetirsiniz, siz karar verirsiniz. Siz hükmedersiniz... Şimdi, öncelikle tahtaya bir göz atmanızı istiyorum. Bugün ki dersimizin konusu ve aynı zamanda Kara Büyü'nün temeli olan büyüleri işleyeceğiz. Sizin için biraz ileri düzeyde olabilir, ilk seferinde kimsenin yapmasını da beklemiyorum zaten. Sadece bilin ve pratik yapın, emeğinizin karşılığını mutlaka alacaksınız.' Biraz duraksadıktan sonra devam etti; 'Cruciatus; acının temeli. Çoğu büyücü bu lanet sayesinde anlamıştır gerçek acıyı. Büyülü sözleri; Crucio'dur ve ana noktası hükmetme, acıyı gerçekten hissettirme isteğinden geçer.' Ürkekçe kalkan bir parmak eşliğinde sustu. Hufflepuff'lı kıza hızlıca konuş gibisinden bir hareket yaparken, sınıfta da sessizlik hakimdi. "Şeey, Profesör. Bu büyüler Bakanlık tarafından yasaklanmış affedilmez lanetler değil mi?" Öyle yüksek ve rahatsız edici bir kahkaha atmıştı ki Chris, ani bir refleks ile olduğu yerde zıplayan birkaç öğrenciden yana dönerek cevap verdi küçük, bulanık velede; 'Bakanlık seni sıcacık yatağında Cruciatus lanetinden kurtarabilecek mi sence, küçüğüm? Her neyse, gereksiz sorular sormayın lütfen, dersin akışını bozmayacak kalite de sorular gelirse sevinirim. Bir diğer lanet, Imperius; kontrolün temeli. Karşınızdaki kişiye gerçekten hükmetmenizi, hatta onu ele geçirmenizi sağlar. Büyülü sözleri; Imperio'dur ve ana noktası ele geçirme isteğidir. Unutmayın, her ne büyü olursa olsun, temelinde hep yapacağınız büyüyü iliklerinize kadar hissetmeniz yatar. Gücün kontrolü, işte bedeninizin ruhunuzu ele geçirmesi de bu nokta da başlar. Son olarak, Avada Kedavra; en karanlık tutkularınızın temeli. Öldürme isteği. Öldürdüğünüz her bir bedeni kendi bedeninize ekleme isteği belki de ama en önemlisi, birini gerçekten yok etmenin ne kadar önemli ve size - durumunuza göre - güç katacak veya gücünüzü emecek geri dönüşü olmayan o büyünün ta kendisi.' Sessizce sandalyesinden kalkarken, beti benzi atmış birkaç öğrenciyle karşılaşınca, umursamadan devam etmişti. Asasını cebinden çıkararak masanın hemen üzerinde ki kapağı açık cam kavanoza doğru yöneltti ve haykırdı;

'Avada Kedavra'

Yeşil ışık hüzmesi kavanozun içinde ki böceğe değdiği anda çırpınan bacakları ve ardından hareketsiz kalan küçük bedeni görebiliyordu herkes. Göz bebeklerindeki delici bakışlar eşliğinde sınıfa dönerek konuştu Chris; 'Şimdi, herkesin sıralarının üzerine yerleştirdiğim cam kavanozu da alarak buraya gelip lanetleri sırasıyla ve iki kez, uygulamasını istiyorum. İşini bitiren her öğrenci çıkabilir. Ödev için kapının hemen önünde ki Ödev Panosu'na bakabilirsiniz. Sakın dediğimi yapmadan sınıftan ayrılmayın, sizi izliyor olacağım.' Ağır adımlarla iç kapıdan odasına doğru yönelirken, öğrencilerin çehrelerinde ki ürkek ifadeleri de seçebiliyordu fakat bu ona ayrı bir zevk veriyordu, acıma duygusundan çok..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dea Reese Deep
Ravenclaw I. sınıf
Dea Reese Deep


Mesaj Sayısı : 26
Asa : 8 ½ - Yumuşak - Dişbudak
Evcil Hayvanı : Elisa - Güvercin
Lakap : Ree
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Melez
Desteklediği Taraf : Aydınlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Empati Özelliği
Kayıt tarihi : 08/11/08

I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler Empty
MesajKonu: Geri: I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler   I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler I_icon_minitimePtsi Kas. 24, 2008 1:22 pm

I think I did it again
I made you believe we're more than just friends
Oh baby
It might seem like a crush
But it doesn't mean that I'm serious
Cause to lose all my senses
That is just so typically me
Oh baby, baby

Dea bu şarkıyı Muggle’lar arasında geçirdiği günlerde öğrenmişti ve o günden beri Britney Spears’dan nefret ediyordu. Sintié’nin, Dea’nın yaptığı taklide kahkahalar içinde gülerken artık kesmesini buyuran omzuna attığı yumrukla Dea merdivenlerden düşmekten son anda kurtulmuştu. Bugün ki konuları ise ‘gerçekten saçma Muggle şarkılarıydı’. Dea Oops!...I did it again şarkısı ile son derece gerçekçi bir Britney Spears taklidi yapınca bu yemeğe inmekte olan iki kızın kopuş noktaları olmuştu. Dea derin derin içini çekti. Hareketli Hogwarts merdivenleri ilk zamanlar ürkütücü gelmişti ancak şimdi bunun aslında eğlenceli olduğunu görmüştü. Hogwarts gerçekten çok büyük ve keşfedilmesi zor bir yerdi ama bazen sizin kontrolünüzde olmadan sizi bilmediğiniz yerlere götüren bu merdivenler gerçekten işleri daha da kolaylaştırıyordu. Son birkaç gündür Sintié ve Dea yemeğe beraber iniyor ve derslere de beraber gidiyorlardı. Planları kısa bir öğle yemeğinin ardından Kara Büyü dersine girmekti. Dea bu ders için gerçekten heyecanlanıyordu. Tüm dersler içinde büyük bir merakla beklediği dersti bu. Fakat az çok kavrayabilmişti Profesörleri dışardan. Profesör Carlisle’nin de görüntüsü kadar “karanlık” olduğu sonucuna varmıştı gözlemlerinin ardından. O yüzden bu derse girdiklerinde “Herkese Avada Kedavra fırlatın. Cruciatus en güzel büyüdür.” Gibi cümleler karşılaşmayacak olsa da bu görüşte olunduğu belirtilecekmiş gibi geliyordu. Kızlar kıkırdaşa kıkırdaşa en alt kata inmişlerdi bile. Hogwarts menüsü her zamanki gibi oldukça iştah açıcıydı fakat Dea Kara Büyü dersinden önce çok yenmemesi gerektiği fikrindeydi. Hatta bu görüşünü Sintié’ye iletirken bir de eklemişti, tabi İksir dersi aç girilmesi gereken derslerin birinci sırasında!” Aralarında bir anlaşma yapmışçasına iki kız da yemeklerini erkenden bitirdiler fakat dersten sonra acıkma ihtimallerine karşı ceplerine birkaç balkabaklı poğaça ve iki şişe balkabağı suyu indirmeyi de ihmal etmediler. Sınıfa giderken Dea, Sintié’ye döndü ve sesini biraz alçaltıp etrafı kontrol etti.

“Profesör Carlisle hakkında ne düşünüyorsun sence nasıl geçecek yani bu ders?”


Sintié gözlerini kocaman açtı ve Dea’nın arkasını dönmüş olduğu Kara Büyü Dersliği kapısını işaret etti. Dea arkasını döndüğünde biraz uyku mahmuru görünen Profesör’ün kapıyı açtığını ayırtına vardı. Genç kadının suratında kendinden hoşnut bir ifade vardı. Dea yeşil işlemeli cüppeye tiksintiyle baktı. Fakat öylesine geçirildiği belli olduğu halde üzerinde son derece asil duran cüppenin oluşturduğu görüntüye imrenmeden edemedi. Sintié’nin elini yakaladı ve öğrenci yığınını kime çarptığını umursamadan yararak geçti. Önce gelen önü kapar tarzı bir konserde en önü kapmaya çalışan biri gibi hissetmişti bir an kendini. Aslında bu ders de en az iyi bir konser kadar tatmin edici olacaktı ona göre. En öndeki sıraya yerleşip çantasını yere attıktan sonra tahtayı okudu ve ister istemez hafifçe gülümsedi Dea.

“Tahmin ettiğim gibi…”


Sintié soran gözlerle kafasını ona çevirince Dea eliyle ‘boş ver’ dercesine bir işaret yaptı. Kız da bunun ardından pek fazla sorgulamadan kafasını çevirmişti. Artık Profesör konuşmaya başlamıştı. Uykusu açılmış gibi görünüyordu. Her zaman olduğu gibi derse kendini tanıtma faslıyla başladı. Slytherin Bina Sorumlusu olduğunu o sırada öğrenen Dea, sinir bozucu bir sırıtışla gözlerini devirdi. Sanki “Söylemene gerek var mıydı?” der gibiydi bakışları. Profesörle bir an için göz göze geldiklerini sandı ama Profesörün ona yönelmemişti içinden geçip arkasındaki bir şeyi görüyordu sanki. Dea bu garip duygudan kadının zarif ama uyandırıcı bir etki yaratan sesiyle koptu.

'Dersim hakkında kısa bir bilgi vereceğim öncelikle. Kara Büyü; Karanlık Sanatlara Karşı Savunma gibi saçma bir ders değildir, öncelikle bunu belirtmeliyim.'
“Tabi… Neden savunalım ki onu kullanmalıyız, değil mi?”

diye geçirdi içinden Dea. İsterik bir krize tutulmuş gibiydi. Kadını boğazlamak sonra da bu kadar zeki bir kadının nasıl böyle saçmalıklara inandığını öğrenmek istiyordu. Sonraki birkaç dakika kadın affedilmez lanetleri matah bir şeymişçesine övmeye devam etti. Fakat Dea kadının gerçekten de hükmeden ve çok ikna edici bir sesi olduğunu kabul etmişti. Ne olursa olsun kendisini ikna edebilecek kadar iyi bir konuşmacı değildi ne mutlu ki. Dea zırvalıkları uyuklama modunda dinledikten sonra Profesör’ün tek bir sözü ilgisini çekmişti birden:

“Ruhunuzun bedenine teslim olmasını değil, bedeninizin ruhunuzu ele geçirmesini sağlar.”

“Yani ruhumuzu satalım, Karanlığın Yandaşları gibi…”


diye mırıldandı bu sefer. Sintié dönüp ona baktı dehşete düşmüş bir ifadeyle. Doğrusu Dea da cesaretine hayran kalmıştı. Fakat Merlin’e şükürler olsun ki Profesör duymamıştı Dea’yı ya da duymak içinden gelmemişti. Belki de o sırada ürkmüş bir Hufflupuff’ı azarlamakla meşgul olmasındandı bu. Dea sinirli bir edayla saçlarını arkasına attı ve her ne kadar görüşlerini taban tabana zıt olsa da kendisine bilmesi gerekenleri anlatan bu kadına verdi kulaklarını.

Sonraki birkaç dakika Lanetler hakkında temel bilgiler almakla geçti. Fakat Profesör’ün verdiği son görev gerçekten de Hogwarts’ta işlerin çığırından çıktığının göstergesi olmuştu. Kadın resmen bir böceğe “affedilmez olan” üç laneti de uygulamalarını istiyordu. Bu işten gerçekten nefret edecekti ama henüz on bir yaşındaki çocukları Avada Kedavra laneti yapmakla yükümlendiren bu kadına duyduğu nefretten daha fazlası olmayacaktı bu. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur diye düşündü ve önündeki kavanozu alıp hızla Profesör’ün masasına ilerledi. Büyük bir hışımla kavanozun kapağını açtı ve asasını elinde sıkıca kavradı. Kalbi deli gibi atıyordu. Alnından birkaç soğuk ter damlası indi aşağı. Dea asayı daha da sıkı kavradı ve haykırdı: “Cricio” Az çok işe yarasa da o böcek olduğu yerde biraz kıvrandı. Birden Dea’nın aklına müthiş bir fikir gelmişti. Böceğin Profesör Carlisle olduğunu düşünecekti. Buna odaklandı böceğin yerine onun suratını koydu ve gerçekten acı çektirmeye odaklandı gerçekten… Asasının bir hareketiyle böcek kavanozun içinde çıldırmaya başladı. Ters döndü sonra tekrar düz döndü, kavanozun düz kesimine tırmanmaya çalıştı. Her bir bacağı ayrı yere gidiyordu. Dea daha fazla dayanamadı ve bunu kesti. Şimdi sırada ona göre daha kolay olan bir lanet vardı. Dea sahip olduğu konsantrasyonu kaybetmek istemiyordu bu yüzden asasını aşağı indirir indirmez tekrar kaldırdı ve kurmuş dudaklarının arasından çıkan sözcüklere engel olamadı. “Imperio” bu çok daha kolay olmuştu. Dea beyniyle böceği yönetmeye başladı. Küçük, ince ayakları birbirlerine hızla birbirlerinin içine giriyordu. Böcek adeta kavanozda dans ediyordu. Birkaç Slyhterin’in kahkahasını duyan Dea onların bundan zevk aldığını görünce hemen asasını indirdi fakat iki kere yapması gerekiyordu. Tekrar asasını kaldırdığında böceği kontrolü altına almak çok daha kolay olmuştu. Bu sefer onu düz cama tırmandırmaya çalıştı fakat böcek yer çekimine karşı koyamadı. Dea sıkılarak bunu da bir dakika içinde bırakmıştı. Şimdi sıra en zorundaydı, fakat bu Dea için en kolayı olmuştu. Gözlerini tekrar böceğe dikti ve ona tüm karanlığın anlamını yükledi. Tanıştığı birçok Slytherin ve önlerinde Profesör Carlisle canlandı gözünün önünde ve Dea haykırdı: “Avada Kedavra!” yeşil ışık demeti böceğin küçük bedenine çarptı ve Dea rahatsız bir edayla Profesör’e döndü.

“Üzgünüm bunu iki kere yapamayacağım…”

Ardından hiçbir şey söylemeden gözleri dolmuş bir şekilde o lanet olası sınıfı terk etmek üzere çantasını aldı ve kapıya yöneldi. Bu gerçekten hayatında yaşadığı en kötü deneyimdi. Kendi öz babasının da tüm bunlardan zevk alan birisi olduğunu bilmek vücudunu bir ateş dalgasının kaplamasına neden olmuştu. Hepsinden nefret ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darksideofhogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f6/dea-reese-d
Roxanne Anjela Bordéaux
Ravenclaw I. sınıf
Roxanne Anjela Bordéaux


Mesaj Sayısı : 61
Asa : Veela saçı & Baykuş Tüyü
Evcil Hayvanı : Kedisi ~ Brumeuxuse
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Cana yakınlığı
Kayıt tarihi : 07/11/08

I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler Empty
MesajKonu: Geri: I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler   I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler I_icon_minitimeCuma Ara. 05, 2008 10:58 am

' Welcome to the circus, leave your brain outside. Sit back, relax. As we feed your lies.. ' Kulağında kulaklıkla mırıldanıyor, gözleri donuk öylece oturuyordu. Baktığı yere takılan gözlerinin pek bir şey gördüğü söylenemeyeceği gibi zaten Anjela da pek bir şey hissetmiyordu. Tek düşündüğü müziğin onu tamamen alıp götürdüğüydü. Sözleri mırıldanırken hepsinin içine kazındığını hissediyordu. Dinledikçe bağlanıyordu. Bass'ın gücüyle etrafı duyamazken insanların boş konuşmalarını da duymak istediği yoktu. Saat 1'e geliyordu. Karnının acıktığını hissedebiliyordu. İsteksizce müzik çalarının kapatma düğmesine basıp kulaklıkları çıkarttı. Onu çantasına attıktan sonra koltuktan yavaşça kalktı. Ravenclaw formasını düzelttikten sonra koltuğa bıraktığı atkısını boynuna geçirdi. Ders Kara Büyü'ydü. Herhangi başka bir ders olsa onu koltuğundan kaldırmak zor olurdu ama şu bir gerçekti ki en sevdiği, daha doğrusu tek sevdiği dersti Kara Büyü. Adım attıkça kendine gelen ayakları ağrıyordu. Bütün gün o dersten o derse koşmak, aralardaki minnacık vakitlerde oturmak ona yetmiyordu. Yapmacık bir kaç insanın arasından geçerken karnının aç olmasına rağmen Büyük Salon'a inmeye üşendiği için yemekten vazgeçti. IV. Kata indi merdivenlerden koşa koşa. Taş merdivenlerden inerken etraftaki tablolardan gelen küçük seslere takılıyordu kulağı. Bazıları horulduyordu, bazıları çaylarını höpürdetiyordu. Çoğu zaman gıcık olsa da şu an bu garip sesler onu rahatsız etmiyordu.

Dersliğe geldiğinde sınıfın önünde büyük bir kalabalık olduğunu fark etti. Sıkıntıyla kalabalıktan biraz uzakta profesörü beklemenin daha mantıklı olduğu düşüncesiyle duvara yaslandı. O sırada insanların ifadelerinden Profesör Carlisle'ın geldiğini anladı. Bir kızın arkasından sınıfa girerek en önden bir sonraki sıraya bıraktı kendini. Tahtada yazanlara baktı. Bildiğin affedilmez lanetlerdi. Bunları işlemelerine şaşırmıştı çünkü daha I. sınıflardı. Ancak hoşuna gitmiyor değildi! Güzel bir konuydu, ilgi çekici. En azından saçma biçim değiştirme gibi değildi. 'Sezonun ilk Kara Büyü dersine hoşgeldiniz. Ben Christina Adrianna Carlisle; Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusuyum.' Slytherin.. Evet, Slytherin olmak isterdi, ancak zekasını ön plana çıkartan binasından rahatsız değildi. Ravenclaw'u seviyordu ve binasına sonuna kadar bağlıydı. 'Kara Büyü, zayıflığı değil gücü temsil eder. İçinizde belki de en saklı tuttuğunuz tutkularınızı, karakterinizin en kararlı yanını ortaya çıkarır ve sizi olduğunuzdan güçlü kılar. Ruhunuzun bedenine teslim olmasını değil, bedeninizin ruhunuzu ele geçirmesini sağlar. Siz yönetirsiniz, siz karar verirsiniz. Siz hükmedersiniz... Şimdi, öncelikle tahtaya bir göz atmanızı istiyorum. Bugün ki dersimizin konusu ve aynı zamanda Kara Büyü'nün temeli olan büyüleri işleyeceğiz. Sizin için biraz ileri düzeyde olabilir, ilk seferinde kimsenin yapmasını da beklemiyorum zaten. Sadece bilin ve pratik yapın, emeğinizin karşılığını mutlaka alacaksınız.' Profesör'ün büyüleyici anlatımını dinlerken, bu derste oldukça eğleneceğini hissetti. Hükmetmek! Evet tek istediği buydu, asla güçsüz olmayacaktı. Diğerlerinden birkaç adım önde ilerlemenin zevkine varan hep o olacaktı! 'Cruciatus; acının temeli. Çoğu büyücü bu lanet sayesinde anlamıştır gerçek acıyı. Büyülü sözleri; Crucio'dur ve ana noktası hükmetme, acıyı gerçekten hissettirme isteğinden geçer.' Hakkedene acı, gerçekten ona zevk veriyordu. Yaptığında hissedeceği tüm güzel duyguları merak ediyordu. Favori lanetiydi Cruciatus. Ama yapmanın ne kadar zor olduğunu da biliyordu. Başaramayacak biri değildi. O sırada önünde oturan Hufflepuff'lı kızın parmağını havaya kaldırdığını gördü. O tombul parmağına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken kızın tahmin ettiği gibi saçma bir soru sorduğunu duydu. Bakanlığı bu derse niye karıştıryordu ki şimdi? Bir kaç akılsızın toplandığı bir yerdi işte. Tek prestiji adındaydı, yoksa içindekiler bir kukla gibi oynatılabilecek kadar saftılar. Bunların hepsini ablası sayesinde biliyordu.

' Bir diğer lanet, Imperius; kontrolün temeli. Karşınızdaki kişiye gerçekten hükmetmenizi, hatta onu ele geçirmenizi sağlar. Büyülü sözleri; Imperio'dur ve ana noktası ele geçirme isteğidir. Unutmayın, her ne büyü olursa olsun, temelinde hep yapacağınız büyüyü iliklerinize kadar hissetmeniz yatar. Gücün kontrolü, işte bedeninizin ruhunuzu ele geçirmesi de bu nokta da başlar. Son olarak, Avada Kedavra; en karanlık tutkularınızın temeli. Öldürme isteği. Öldürdüğünüz her bir bedeni kendi bedeninize ekleme isteği belki de ama en önemlisi, birini gerçekten yok etmenin ne kadar önemli ve size - durumunuza göre - güç katacak veya gücünüzü emecek geri dönüşü olmayan o büyünün ta kendisi.'

O önüne bakarken Profesörün sözlerini ancak yarısında yakalayabilmişti. Avada Kedavra onun için her zaman arka plandaki lanetti. Önce acı çektirmek ve hakimiyeti altına almak, onunla uğraşmak ve ölümden daha kötü şeyleri tattırmak daha çok ilgisini çekiyordu açıkcası. Profesör hızla masasındaki kavanoza doğrulttu asasını, Roxanne gözlerini böceğe dikti. Biraz sonra o minik (!) kalbi duracak, vücudu ters dönüp ayakları tepeye dikilecekti. Ve biliyordu, öndeki salakların çoğu korkacaktı. Profesör ölen böceği umursamayarak devam etti. 'Şimdi, herkesin sıralarının üzerine yerleştirdiğim cam kavanozu da alarak buraya gelip lanetleri sırasıyla ve iki kez, uygulamasını istiyorum. İşini bitiren her öğrenci çıkabilir. Ödev için kapının hemen önünde ki Ödev Panosu'na bakabilirsiniz. Sakın dediğimi yapmadan sınıftan ayrılmayın, sizi iznoliyor olacağım.' Uygulamalı ders, ağzını gülümseme denen hareketle kıvırarak kavonozu kaptı. Ardından herkesin önüne geçerek bir Slytherin'in ardından masanın üzerine koyduğu kavonoza doğrulttu asasını. Odaklanmaya çalıştı, gözlerini içindeki böceğe dikerek mırıldandı. ' Crucio ! ' Böcek antenlerini kıpırdatmış, herhangi bir tepki vermemişti. Roxanne yılmadan tekrarladı büyüyü. Ve parıldayan gözlerle böceğin biraz olsun kıpırdandığını, bacaklarını acıyla hareket ettirdiğini fark etti. Ardından diğer büyüye geçti, acele etmeye çalışıyordu. Büyüyü mırıldandı, ama herhangi bir etki yaratmamıştı böcekte. Umursamamaya çalışarak tekrar denedi. Ancak içindeki garip his nedeniyle Imperius'u yapamayacağını biliyordu. Nedense o laneti her zaman yapamayacağını düşünmüştü. Arkasında heyecanla bekleyenlere aldırmadan Avada Kedavra'yı denedi. İlk denemede başaramamıştı. Zordu, Crucio'yu bile azıcık başarmış olması bir mucizeydi. İkinciyi denemeden arkasındakine bıraktı sırayı. Ve birkaç kişinin ardından ödev panosuna göz geçirdi. Ödevi aklının bir köşesine yazarak sınıftan çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» - I. Sınıflar I. Ders -
» I. Sınıflar ~ Ders Programı
» 1. Sınıflar ~ Ortak 1. Ders
» 1. Ders
» Duyuru ~ Özel Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dark Side of Hogwarts :: Kara Büyü Dersliği-
Buraya geçin: