1. Ders

Konu: 1. Ders C.tesi Kas. 29, 2008 7:43 am

Zotos gözlerini yere indirerek ağır adımlarla ilerledi. Derin bir nefes aldıktan sonra odasının kapısını açarak seraya adımını attı. Kapının açılmasıyla beraber 1. sınıflardan oluşan kalabalığın sesi kesilmiş, bütün yüzler beklemedikleri bir şekilde duvardaki sarmaşıkların ardından çıkan profesöre dönmüştü. Zotos korkutucu göründüğünü biliyordu. Boyu buradaki öğrencilerin iki katı kadar vardı ne de olsa. Bu sessiz ve soğuk havayı yumuşatmak için gülümsedi yavaşça. Çocukların gözlerinin içine baktı birer birer. Oldukça uzun sürmüştü bu ve bu süre sayesinde çocuklar birbirlerine fısıldamaya başlamışlardı. Birkaç ağır adım atarak kendinin durması gereken yere geçti. Bir sürü küçük çocuk şimdi durmuş onu bekliyordu. Bu onun en sevdiği zamanlardan biriydi bütün yıl içindeki. Boğazını temizleyerek konuşmaya başlamadan önce beyaz gömleğinin üzerindeki yeşil önlüğünü düzeltti.

“Evet çocuklar. Ben R. Zotos Manchester. Kendimi size kısaca tanıtmak istiyorum. Bitkibilim ve ben.”

Zotos’un geniş sırıtışıyla beraber çocukların da gülümsediğini görerek derin bir nefes daha aldı. Ardından onu izleyen gözler için kafasını yavaşça sallayarak konuşmaya devam etti.

“Şimdi benim dersimde her yıl bir başka bitki yetiştireceğiz. Bu bitkiler sizin için ne kadar önemli bilmiyorum ama kendi bitkisine zarar veren karşısında beni bulacak. Dersimde size verdiğim bitkinin ölmemesi benim tek kuralım. Eğer yapamayacağınızı anlarsanız, ki sizden yapamayacağınız şeyler istemeyeceğim, benden yardım isteyin. Şimdi dersimize geçebiliriz. Sorusu olan?

“Bu yıl hangi bitkiyi yetiştirmeyi öğrenmeniz gerektiği konusunda çok düşündüm ve kararımı daha bu sabah verebildim. Çünkü bu sabah elime bol miktarda kaya otu tohumu geçti. Önünüzdeki kayaların üstündeki tohumları elimle ben seçtim. Dayanıklı olanları önünüze koydum ki çok zorlanmayasınız. Şimdi size önce teorik bilgileri vereceğim.

“Kaya otu tohumu oldukça zor bulunan bir tohumdur. Yetişmesi ise buna göre daha kolaydır. Tek yıllık bir bitkidir ve çok iyi bakmanız sonucunda genellikle bir tohum alırsınız. Bu yüzden bitkilerimizi öldürmemeniz çok önemli. Sizden bu yılın sonunda istediğim şey en az bir adet kaya otu tohumu. Yani şu anda önünüzdeki kaya otu tohumlarını benden ödünç almış oluyorsunuz.

“Gelelim bu gün yapmanız gerekenlere. Bu gün bu tohumları dikeceğiz. Şimdi benim yaptıklarımı izleyin ve ardından siz de yapmaya başlayın.”

Konuşurken oldukça yorulmuştu Zotos. Bu kadar konuşmadan bir şeyler öğrenmiş olduklarını umuyordu şu anda. Önündeki kusursuz bir silindir biçiminde kesilmiş olan kayanın üzerindeki tohumu alarak onun yanına koydu ilk önce. Ardından elini kayanın üzerinde gezdirdikten sonra o kayanın solundaki altın kazığı aldı. Özel olarak sihirlenmiş bu kazıklar bu iş için özel yapılmaktaydı. Gülümseyerek çocuklara bir kez daha baktıktan sonra silindiri yanından tutarak sağ elindeki kazığı hızlıca silindirin ortasına vurdu. Kazık kayanın ortasında kusursuz bir delik bırakmıştı. Serçe parmak kalınlığında ve iki parmak uzunluğunda bir delik… Tohumu alıp bu deliğe attı Zotos. Ardından biraz önce kazığın yanında bulunan kara ve oldukça küçük poşeti aldı. Onun içindeki toprağı yavaş yavaş döktü o tohumun üzerine. Ardından yavaşça konuşmaya başladı.

“Şimdi beni dinleyin. Ardından yapmaya başlayabilirsiniz. Kaya otunun temel gereksinimi tuzdur. Yalnızca bu kayada yetişebilir. Kayalar tohumlarla beraber benim elime geçti. Bu yüzden dikkat edin ve onarı kırmayın. Kazıklarımız sihirlidir. Bu iş için özel olarak yapılmıştır. Size zarar vermezler. Ayrıca bu toprağı da ben bu sabah hazırladım. Bu toprak kayaya bir yapışkan gibi yapışır. Bu yüzden dikkatli olun. Yaptıklarımı yaparsanız hiçbir sorunla karşılaşmayacaksınız. İşinizi bitirdikten sonra size biraz fazladan toprak kalacak. Onunla da kayanın üzerine adınızı yazabilir veya bir işaret bırakabilirsiniz isterseniz. Tabi eğer ki ben bitkimi tanırım derseniz gerek yok. Evet başlayabilirsiniz.”

Zotos birkaç adım geri giderek oradaki bir koltuk gibi kıvrılmış olan ağaç gövdesine oturdu. Sağ kolunu oradaki kalın dala yaslayarak çocukları izlemeye başladı. Onların bu işin altından kalkabileceklerini düşünüyordu Zotos. Biraz aceleye gelmişti ama bundan bir sorun olmamalıydı. Çocuklar şu anda kazıkla kayayı delmeye uğraşıyorlardı. Birçoğunun vurmaktan bile korktuğu belliydi. Kendine engel olamadan gülümsüyordu. İlk kazık kayaya inen kazıkla beraber konuşmaya başladı tekrardan.

“Kaya otunu bir yıl yetiştirince kaya otunun dört adet yaprak vermesi gerekir. Bunların dördü de farklı şekillerdedir ve her birinin farklı kullanım amacı vardır. Hepsini kullanmak içinse kaya otunun ölmesini beklemelisiniz yoksa tohumunuzu alamazsınız. Yani kaya otu öldüğünde elinizde dört adet ölü yaprak ve bir adet kaya otu tohumu olur. Kaybedeceğiniz tek şey ise kaya otunuzu ektiğiniz kayanızı bir daha kullanamazsınız.” Kazıkların inme aralıkları yeterince sıklaşmıştı. Bazıları ise tohumu ekmişti bile.

“Evet. Bitirenler isterlerse çıkabilirler. Kayalarınız karıştırmamaya dikkat edin. Çünkü kaya otları onları eken kişinin onları büyütmesini isterler. Ödeviniz ise kaya otu yapraklarını ne amaçlarla kullandığımızı yazmak. Dört yaprağınkini de farklı farklı yazarsanız sevinirim. Beni not verirken zor durumda bırakmayın lütfen. Ödevlerinizi bir ada gelip seraya bırakırsınız. İyi günler.”

Çocukların iyice konuşmaya başladığını fark etti Zotos. En azından diğer derslerde daha rahat olacaklardı. Çocuklar birer birer dışarı çıkarken onları izledi. Göz göze geldiği bütün öğrencilere karşı gülümseyerek kafasını salladı. En son öğrenci de seradan çıkınca derin bir nefes alarak ayağa kalktı oturduğu yerden. Güzel bir der olduğunu umuyordu. Ağır adımlarla çocukların tohumlarına baktı. Hepsi öyle ya da böyle becermişlerdi. Bu yılın eğlenceli olmasını umuyordu ancak uğraşması gereken bir çok şey olacaktı. Kafasını yere eğerek odasına girdi.

» - I. Sınıflar I. Ders -
» I. Sınıflar İlk Ders ~ Lanetler
» Duyuru ~ Özel Ders
» Ders Programı ve Hava
» I. Sınıflar ~ Ders Programı