Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit?

Konu: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Ptsi Kas. 10, 2008 7:47 am

Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Tri06

Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Tri05

Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Tri04

Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Tri02

Lleweyn * Lle* Chloris
»» Yarı-Vampir.
»» Ravenclaw Mezunu.
»» Safkan.

MORS ULTIMA LINEA RERUM EST
Herşey ölümle sınırlıdır.

Tam Adı: Lleweyn Ærmena Jacinth Chloris
Doğum Yeri: Westminster - İngiltere
Doğum Günü: 21 Kasım
Burcu: Akrep

ID QUOD FACTUM EST, INFECTUM ESSE POTEST
Yapılan şeyler, geri alınabilir.

Karakter Özellikleri: İnsanlar üzerinde ilk bakışta olumlu bir etki yaratsa da kendi hakkında düşünülenleri çabucak değiştirebilecek bir yapısı vardır. Görünüşünün sevimliliğinin aksine sert ve kendinden emin davranışları etkileyici bir zıtlık taşır. Asilliğe önem verir, her zaman bakımlı ve güzel görünmeye çalışır. Güven sorunu olduğu için arkadaş seçiminde dikkatlidir ve bu yüzden fazla arkadaş edinememiştir. Gülümsediği pek sık görünmez, gülümsediğinde ise gerçekten büyüleyici bir hava verir. Gerekli gereksiz konuşma adeti yoktur, sırlarını ve yaşadıklarını kendi içinde saklamayı tercih eder. Kin tutmaz, nefretini hiç kimsenin hak etmediğini düşünür. Özgürlüğüne düşkün ve dikbaşlıdır. Zekayı onun için her şeyden üstündür ve azmi kendisine verilmiş en güzel hediye olarak kabul eder. Mantıklı kararlar alır ve uygular. Hafızası kuvvetlidir, çok önceden söylenmiş sözleri bile unutmaz. Duygularını dışarıya belli etmez, bunun zayıflık olduğunu düşünür. Seçimlerde oldukça dikkatlidir, riske girmeyi göze almaz. Elindekileri kaybetmekten nefret eder. İkna kabiliyeti yüksektir, fazla ısrarcı olduğunda karşı konulamaz bir etki bırakır. Söylenen lafın altında kalmaz, her söze verecek cevabı daima vardır. Çok çabuk sinirlendiği gibi kolay da sakinleşir. İnatçıdır, bir karar aldı mı asla bildiğini okumaktan vazgeçmez.

Fiziksel Görünüşü: Yumuşak hatları, dolgun kırmızımsı pembelikteki dudakları ve canlı beyaz teniyle kusursuz bir güzellikte yüzü vardır. Koyu mavi gözleri genellikle ifadesiz olan yüzüyle zıt olarak dalgınlığı belli eden bir pırıltıya sahiptir. Uzun kahverengi saçları eski portrelerdeki güzel kadınlarınki gibi parlak ve dalgalıdır. Yirmibeş yaşında olmasına karşın hala bir genç kız gibi göz alıcıdır. Güzelliğini kullanmakan çekinmez, gücünün en büyük kaynağı dış görünüşüdür. Kıyafet seçiminde abartıdan kaçınır, şık ve sade elbiseler giyer.

BONITAS NON EST PESSIMIS ESSE MELIOREM
İyi olmak en kötüden daha iyi olmak anlamına gelmez.

Sevdikleri:
† Kan
† Gizemler
† Kitap Okumak
† İkizi
† Karanlık
† Yalnız Kalmak
† Eğlenmek
† Yeni Yerler Keşfetmek
† Güç
† Kuralları Çiğnemek
† Aynalar
† Liderlik
† Siyah ve Kırmızı
† Sis
† Özgürlük
† Sırlar
† Sessizlik
† Başarı
† Obsidian Taşı
† Eşyaları
† Kediler
† Rol Yapmak
† Şaşırtmak

Sevmedikleri:
† Su
† Haçlar - Az da olsa Etkilenir -
† Rahatsız Edilmek
† Aşırı Gürültü
† Kalabalık
† Kiliseler
† Uzun Yolculuklar
† Yönetilmek
† Baskı
† Dedikodu
† Sevgi Yumakları
† Kıskançlık
† Reddedilmek
† Ağlamak

MENDACEM MEMOREM ESSE OPORTERE
Bir yalancının iyi bir hafızası olmalıdır.

Geçmişi:

Lleweyn ve Lysithea zamanın belki de en karanlık, en dehşet verici zamanında iki masum bebek olarak dünyaya gelmişlerdi. Küçük ruhlar zamanın kargaşasını çözememiş olsa da, onların yerine kargaşanın tam ortasına atlayan insanlar, her zaman çevrelerinde ve benliklerinde yer edinmişlerdir. Vampir olmalarının etkisi olsa gerek, ikizler hiçbir zaman aileleri ile ilgili konuşmazlardı. Belki korkudan, belki de utançtan. Ailelerinin cahillikleri onları, sonsuz ufakların başına sürüklemiş ve onların yalnız kalmasına neden olmuştur. Özellikle Lleweyn'in babasına duyduğu nefret kadar derin olan sevgisi, yaşadıkları o günden sonra soğuk bedeninde hissedemese de, canlılığın tek kanıtı olarak gördüğü gözlerinde ona yakışmayan taze, sert ve sonsuz bir kızgınlığa dönüşmüştür. İkizinini fikrini bilmese de öğrenmeye yanaşmamıştı. İkizler birbirlerine benzemelerine rağmen farklı yönleri aynı yönleri kadar göz önündeydi.

İngiltere’nin güzel bir sayfiye yerinde doğmuşlardı ikizler. İngiltere’nin basık havasının olmadığı, Akdeniz kokulu bir yerdi ona göre. Tabi bu sadece kendisiyle sınırlı bir durumdu. Lleweyn burasının dünyanın en işe yaramaz insanlarıyla dolu, çiçek bitlerinin havada uçuştuğu bir şey olarak görmüştü her zaman. Annesi –sadece onun adını söyler- Azaleia, Yunan kökenli cıvıl cıvıl bir kadındı. Soyu sopu belli olan, geniş bir aileden geliyordu. Her zaman Atina’nın şarkılarını mırıldanırdı kan kırmızı dudakları. Lysithea –doğuştan vampirdi galiba- onları çileğe benzetirdi ve onları ısırsa nasıl olacağını merak ederdi. Babası ise İngiltere’nin altın çağında, büyücülükle suçlandıkları için birçok üyesi öldürülmüş bir aileye mensuptu. Hayatı boyunca çalışmasına gerek olmayacak kadar çok parası vardı ve babası müsrifin önde gideniydi. İftira olduğunu söylese de, Lleweyn’nin onulmaz merakı sayesinde bulduğu ve içinde o zaman iğrenç şimdi ise ilgi çekici bulduğu bir sürü şeyin yazılı olduğu o kitabı bulunca, Lysithea bu ihtimalin üzerinde durmaya başladı. Araştırma yeteneği sayesinde birkaç bilgiye ulaşmıştır fakat elle tutulacak bir yanları yoktur. Hangi tarafından tutsa, elinde kalıyor ve bir mahzunluk yaratıyordu onda. En sonunda bu işin ucunu bırakmaya karar verdi. Lleweyn önceden bu kanıya vardığından Lysithea'yı başta uyarmıştı zaten. Belki de en uygunu bu olacaktı.

Fakat kader, tesadüf veya hangi adı varsa o, ikizlerin-veya onun- peşini bırakmamak konusunda inatçıydı. Okul denilen onlara göre bile ahırdan farksız olan o yerden geldikleri bir gündü. Lysithea’nın üzerine beceriksiz bir kasabın o, yoldan geçerken, pembe çiçekli elbisesine- annesinin zevkine lanet ediyordu-canhıraş bir şekilde bağıran hayvanın boğazını keserken, üzerine kan sıçrattığı ve Lleweyn’in genç bir hanıma yakışmayacak cümlecikler kurduğu o gün, hayatlarının rotasının büyük bir sapmaya uğrayacağını elbette o da bilmiyordu. Babası eve geldikleri anda eşyalarını toplamalarını söylemişti. Onlar da toplamıştı. Eh, o zamanlar şimdiki gibi kadınlara ve kızlara özgürlük tanınmıyordu. Üstelik köle gibi davranan kızlara iyi aile kızı muamelesi yapılıyordu. Lleweyn biraz itiraz etse de, babasının yarı heyecanlı yarı otoriter sesiyle, hayvan böğürtüsünü andıran bir şekilde bağırması sonucunda, tüm gardını indirmek zorunda kalmıştı. Babasına nereye gittiklerini sorduğunda ise aldığı cevap karşısında, düşünceleri tepe taklak olmuştu. "Gücün olduğu bir yer Lysit."

Uzun, hatta insanı tüketecek kadar uzun bir yolculuktan sonra gelmeleri gereken yere geldiklerinde, okuduğu kitaplar sayesinde ününü duyduğu ve bu nedenle damarlarında o zamanlar akan kanın çekilmesine adı okumuştu: Transilvania. Lleweyn geldikleri yer yüzünden isyan edip, homurdanırken, Lysithea neden buraya geldiklerini düşünmüştü. Pek merak etmesine gerek yoktu aslında. Kısa zaman sonra öğrenecekti zaten. Babası onları hatırlamadığı bir süre sonra, köhne etrafı örümceklerin ağları sayesinde perdelenmiş bir mabet’e sürüklemişti. Annesinin cansız bedeni, bir kurban, bir adak gibi çarmıha asılıyken, babasına soru sormaya başlayamadan, genç adam onun şimdilerde anlamını ezbere bildiği kelimeleri bir nakarat gibi tekrar ediyorken, ruhunun bedeninden bir katmanmış gibi beyaz bir şekilde ayrılmasının şokunu atlatamadan, aniden yayılan, insanın ruhunu yıkması gerekirken daha da pisleten, beyaz ışığın etkisiyle, omzunda tuhaf bir acı hissederek, yere yığıldı. Bir süre yaşadığı o kusursuz sessizlik, yerini keskin ve –nasıl tanımladığını bugün bile anlayamadığı-kan dolu bir ses sayesinde, bir duman tabakası gibi yavaş yavaş terk etmişti onu. Mavi gözleri, kırmızı bir sisin arasında açıldığında, az ileride yerde uzanan ve sanki uyuyormuş gibi görünen babasını gördüğünde, korkuyla titremişti. İkizinin yanındaki adama bakarak yere çömelirken belki de hayatının en berbat atınını yaşıyordu küçğk kız. Lysithea'nın gözleri, artık irisinin rengi yok olmuş, sadece gözbebeği ile ona bakan adamla karşılaştığında, bu sefer çığlık atmaya kararlı dudakları genişçe açılırken, adam onu sert bakışlarıyla uyarmıştı. Lleweyn sakin gibi görünmesine rağmen ellerinin buz gibi olduğunu hissederken gözlerini ikizine çevirmişti. Lysithea'nın vampir olarak dönüştürüldüğünü biliyordu. Az sonra kendi kulaklarına da fısıldanılacak olan sözler yeniden titremesine yol açmıştı. “Aramıza hoş geldin, küçük vampir.”

~LEJANT~

[+] [ Profesörler ]
[+] [ Hayalet ]
[+] [ Ravenclaw ]
[+] [ Slytherin ]
[+] [ Gryffindor ]
[+] [ Hufflepuff ]
[+] [ Sihir Bakanlığı ]
[+] [ Şifacı ]
[+] [ Seherbaz ]
[+] [ Dükkan Sahipleri ]
[+] [ Ölümyiyen ]
[+] [ Sihirli Yaratıklar]

~A R K A D A Ş L A R~

[Ayrılmaz İkili]
[Suç Ortakları]
[Yakın]
[Değer Verdiklerim]
[Kanımın Isınık Oldukları ]
[Sıradan ]
[Göz Aşinalığı Olanlar]
[Tanıdık]

~ D Ü Ş M A N L A R ~

[Zararsızlar]
[İşe yaramazlar]
[Rakipler]
[Hoşlanmadığım]
[Ölümcül derecede nefret ettiklerim]
[Baş Belası]

~ A Ş K ~

[Şimdiki]
[Gözümün kaldıkları]
[Eski]
[Kullandıklarım]
[Karşılıklı]
[Arzuladığım]

~ Ö Ğ R E N C İ L E R ~

[İdolü Olduklarım]
[Potansiyeli Olduğunu Düşündüklerim]
[Nötr Öğrenciler]
[Seviyesiz Öğrenciler]
[Zorunlu Sevdiğim]
[Zorunlu Sevmediğim][/i]

~ A İ L E ~

[Anne & Baba]
[Uzak Akraba]

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Ptsi Kas. 10, 2008 7:47 am

Eklenmek için aşağıdaki formu doldurun:

Kod:: [i]Ad:
Soyad:
Bina & Meslek:
İstenilen Yer:
Kurgu:
İcon:[/i]

Ravenclaw I. sınıf Mesaj Sayısı : 14 Kayıt tarihi : 08/11/08

Ad: Jennifer Nathalia
Soyad: Blanchett
Bina & Meslek: Ravenclaw I. Sınıf
İstenilen Yer: Manevi Kardeş ^^
Kurgu: Hmm.. Kurgu bulmada pek de iyi sayılmam ama şöyle bir şeyler sallayabilirim xD

Lle, Jenny'i öz kız kardeşi gibi sevmektedir. Tatillerini birlikte geçirirler, çok iyi anlaşırlar. Ancak Hogwarts'tayken ilişkileri normal bir profesör-öğrenci ilişkisi şeklindedir.

Kısa oldu, sen ayrıntılara girersin xP

İcon: Lejanta bir bak, uğramışken kendini yazıdırttırmayı(oha ne biçim bi kelime bu o.O) unutma. Altlarda kaldı tnajel(tersten oku ) şeysi o.O

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Ptsi Kas. 10, 2008 8:31 am

Yazıdırttırmayı denerim ben ^^ Ekliyorum canım en kısa zamanda.

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Cuma Kas. 14, 2008 12:39 pm

Ad: Jeremy Nathan
Soyad:Blanchett
Bina & Meslek: Slytherin I. Sınıf
İstenilen Yer: Manevi Kardeş xD
Kurgu: Lejant ~
İcon: Lejant ~ xD

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Cuma Kas. 14, 2008 12:40 pm

Ohoo Bilge kurgusu Efe kurgusu ancak yarın Suspect

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Cuma Kas. 14, 2008 12:42 pm

Nan zaten yazdım ben kurguyu xD Ama neyse tamam o.O

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Cuma Kas. 14, 2008 12:46 pm

Lle'nin kendi görüşü de var daha ^^

Gryffindor I. Sınıf Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 14/11/08

Ad: Clementine Addie
Soyad: Phillips
Bina & Meslek: Gryffindor
İstenilen Yer: [zorunlu sevdiğim]
Kurgu: Addie Profesorun ilk dersinden soğuk bir tepki ile karşılaşmıştır.Aslında dersine ve profesorlerine oldukca profesyonel davranan ve derse saygılı olan bir öğrenci olmasına rağmen belkide yaşıtlarına göre fazla olan bilgisi ve bunu sunma isteği onu profesorun gozunde çokbilmiş gibi göstermiştir. Profesorleriyle ders dışı bir bağ kurma gibi bir çabası olmayan Addie bir profesor olarak Chloris'i zorunlu olarak sevenlerdendir.[b]
İcon:

Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Iconatore2a5ceda0c6a2bbwe5

Konu: Geri: Lleweyn Chloris ~ Cetera quis nescit? Cuma Kas. 14, 2008 2:25 pm

Ad: Charlotte Anjela
Soyad: Blanche
Bina & Meslek: Ravenclaw
İstenilen Yer: İyi bir yer olsun yeter.
Kurgu: Senden bekliyorum.. x)
İcon: Canım biraz acele yazıyorum lejanttan alsan sen?