Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Aşağıdaki İlan Panosu, yeni duyuru eklendiğinde kızaracaktır. Güncel duyuruları oradan takip edebilirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Telaşlı ve Meraklı

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Laudonia Ann Campbell
Eski Yazıtlar Profesörü
Laudonia Ann Campbell


Mesaj Sayısı : 155
Yaş : 29
Asa : 18 inç/Abanoz/Tek Boynuzlu At Kılı/Bükülmez
Evcil Hayvanı : Hoşlanmaz
Lakap : Laud
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık
En Belirgin Özelliği : Gerçekçi, İçten Pazarlıklı
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimePaz Kas. 09, 2008 10:09 am

Laud'un ayaklarına kara sular inmişti. Uğramaları gereken yalnızca tek bir yer kalmıştı. Hızla kitapçıya doğru ilerlerken kısa fakat inca ökçelerinin çıkardığı ses Laud'u delirtmek üzereydi. Ağustus'un sonuna yaklaşmışlardı ve güneş tepelerinde adete Laud'un onu lanetlemesini ister gibi parlıyordu. Laud alnından akan teri elinde sinirden sertçe sıktığı peçete ile sildi ve arkada salına salıan gelen kardeşine ateş saçan sözlerle baktı. Hogwarts için alışveriş yapmak son derece eğlenceli bir işte, evet ; ancak Soly her gördüğü vitrinin önünde dakikalarca zaman geçiriyordu. Sıcak hava ve binlerce kez gördüğü şeyleri tekrar görmek onu resmen eritiyordu. Bir adım daha attı ve olduğu yerde durdu. Hissetle arkasını döndü. Kendisini sinir eden ayakkabısının sesi belki Soly'nin de dikkatini çeker umuduyla hızla ayağını yere vuruyordu. Fakat Soly resmen vitrinin önüne mıhlanmıştı. En sonunda Laud haykırdı:

"Merlin aşkına Solynna! Biraz hızlı hareket et!"

Ablasının emir kipi kullanmış olmasına zaten katlanamayan Soly bir de üstüne üstlük kendine Solynna denmiş olmasıyla çileden çıktı ve Laud'a ölümcül bir bakış fırlattı. Yine de ablasından akrşılık olarak aldığı en az kendi bakışlarına kadar ölümcül olan bakışlarla karşılaşınca homurdanarak ilerlemeye başladı.

Birkaç dakika sonra Laud'un sinir olduğu o "sevimli" kadının dükkanındaydılar. Laud emreder bir sesle I. sınıflar kitap listesini kadına uzattı. Zaten yavaş hareket eden kadın bu sefer sanki Laud'u sinir etmek istercesine bir sürüngen gibi hareket ediyordu. On beş dakika sonra kadın ancak iki kitabı tezgaha koymuştu ki o sırada Laud belki kadını hızlandırır diye sinirli bir ses tonuyla "Lyncmence Yazıtları Aslında Kim Tarafından Yazıldı?" adlı kitabı istedi. Fakat kadın en küçük bir hızlılık dahi göstermiyordu. Laud artık gerçekten sinirlenmeye başlamıştı. Saatine uzandığında kırk dakika geçimiş olduğunu görünce çileden çıktı.

"Ah Merlin'in yüce asası! Bayan tüm sürüngenlerden hoşlanırım ancak gerçekten burada birkaç saat daha geçirecek vaktim yok! Hızlı olun!"


Kadın, Laud'a pis pis baktı ve elindeki son kitapları hiddetle tezgaha koydu. Laud ücretin bir kısmını ödedi ve kadına bir dahaki sefere daha hızlı olmasını ve daha çok para kazanmasını önerip hızla o dükkandan çıktı. Soğuk bir şeyler içmeye ihtiyacı vardı. Fakat tanıdığı insanların çoğu Çatlak Kazan'da takılıyordu. Şu anda kimseyle sohbet edecek durumu yoktu bunun üzerine kardeşiyle birlikte Ejdarha Alevi'ne yöneldi.

Dükkanın eski gıcırdıyan kapısını hızla açtı ve diplerde bir masaya yerleşti ve Soly'e oturmasını işaret etti. Tahmin ettiği gibi tanıdığı kimse yoktu burada. Eliyle garsona işaret etti. Dükkan gerçekten çok yoğundu ancak birkaç dakika sonra bir garson yanlarına gelebildi. Laud kendisine bir ateş viskisi söyledikten sonra ne istediğini sorar bakışlarını Soly'e yönlendirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jaycee Solynna Campbell
Ravenclaw I. sınıf
Jaycee Solynna Campbell


Mesaj Sayısı : 57
Yaş : 32
Asa : Defne Ağacı Yaprağı ve Ejderha Yüreği Teli, 17 İnç.
Evcil Hayvanı : Elisha (Kedi)
Lakap : Jay
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : ~~
Desteklediği Taraf : ~~~
En Belirgin Özelliği : Suskunluğu...
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Geri: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimePtsi Kas. 10, 2008 9:52 am

Kalabalık; üzerine üzerine yürüyen bir sürü insan, ezilme tehlikesiyle karşı karşıya olmak, bunlatıcı bir sıcak... Ortada bunun gibi birçok neden varken Jay'in düşüp bayılmaması ya da bu doğrultuda bir reaksiyon göstermemesi olanıksızdı. Çelimsiz ayak bilekleri, o zayıf bedenini dahi taşıyamayacak kadar yorulmuştu. İnsanlarla yüz yüze gelmek ya da o iğrenç mahlukatlarla diyaloga girmek zaten yeterince zordu onun için. Üzerine bir de Laud'un asabi ve emreder tavırları da eklenince Jay çileden çıkmamak için kendini zor tutar olmuştu. Hogwarts'a gitmek için o kadar heyecanlı ve hevesliydi ki bunların hepsine katlanabilirdi. Daha çok şey öğrenecek olması, beynini uyuşturuyordu. Hogwarts konusundaki tek korkusu, her konuda olduğu gibi, insanlardı. Dış dünyayla bağlantısını tabii ki bir süre sonra düzeltmeyi planlıyordu. Fakat bu çok ani olacaktı ve kolay alışabileceğini düşünmüyordu. Bir süredir korkulu rüyası olmuştu bu düşünceler Jay'in.

Jay'in, gereğinden uzun sürdüğünü düşündüğü bu alışverişin son durağı olan kitapçıya doğru ilerliyorlardı. Jay, Laud'u kızdırmamak için çok fazla ses çıkarmıyor, küçük ama sık adımlar atarak, ecel terleri döken ablasının arkasından ilerliyordu. Kitapçıya yalnızca birkaç dükkan kalmıştı. Üzerine doğru yürüyen bir büyücünün altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya gelen Jay, çevik bir biçimde dükkanların olduğu yöne doğru bir adım atıp yüzünü vitrine çevirdi. İçinden ablasının fark etmemiş olmasına şükrediyordu - fark etse herkesin içinde adama affedilmez lanetlerden birini yapmaya falan kalkardı- . Tam o sırada vitrinde duran olağanüstü derecede göz kamaştırıcı tüy kalem ve ona uyumlu siyah deri kaplı bir defterle göz göze geldi. Damarlarındaki kanın hızlandığını, kalp atışlarının arttığını hissedebiliyordu. Bu yakutu andıran nadide parçalara sahip olabilmek için bir çok şeyini verebilirdi. Vitrinle içi içe geçemek üzereyken ablasının sabırsız ve bir o kadar da sinirli sesi kulağına çalındı.

"Merlin aşkına Solynna! Biraz hızlı hareket et!"

Jay, Laud ile süren birkaç dakikalık sinirli bakışmalarının ardından ayaklarını sürüye sürüye ablasının peşine takıldı yeniden. Laud her konuda Jay'in yanında oluyordu; sonuçta onu büyüten de oydu. Her konuda minnettardı ablasına. Fakat emreder tavırlarına, küçümseyişlerine göz yumacak kadar da değildi. Jaycee bunun farkında değildi henüz.; fakat bir gün ablasına çok kötü patlayacaktı. Kitapçıda geçirdikleri dakikalar Jay için olağanüstü bir zaman dilimi idi. Binlerce büyülü kelimeyle dolu, binlerce dizeyle bezenmiş, binlerce kitap... Burası Jay için cenneten farksızdı. Satıcı kadın ne kadar yavaş davranırsa, Jay de o kadar mutlu olurdu. Kitapların alımı tamamlandığı an eski melankoli haline geri döndü Jay. Ejderha Alevi'ne giresiye kadar ruh gibi hiçbir şeye dikkat etmedi.

Sandalyeye oturduğunda ne kadar yorulduğunu bir kez daha fark etmiş oldu. Ablasının sipariş vermesini beklerken etrafı süzüyordu. Köşede oturan bir çifte farkettirmeden dikmişti gözlerini. Kadın hamileydi ve çok mutlu görünüyorlardı. Annesi ve babasını böyle hayal etmeye çalışırken ablasının gözlerini üzerinde hissetti. Düşüncelerinden ani dönüşünün şakınlığı içinde kekeledi.

"Ben.. Imm.. Benn... Hiçbir şey istemiyorum! Teşekkürler.."

Sesinin bu kadar titrek çıkmasından rahatsız olmuş bir biçimde kafasını önüne eğdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Laudonia Ann Campbell
Eski Yazıtlar Profesörü
Laudonia Ann Campbell


Mesaj Sayısı : 155
Yaş : 29
Asa : 18 inç/Abanoz/Tek Boynuzlu At Kılı/Bükülmez
Evcil Hayvanı : Hoşlanmaz
Lakap : Laud
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık
En Belirgin Özelliği : Gerçekçi, İçten Pazarlıklı
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Geri: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimePtsi Kas. 10, 2008 10:39 am

Laud yorgunluktan uyuşmuş boynunu dairesel hareketlerle çevirdikten sonra garsona eliyle çekilebileceğini bildirdi. Bu ukala ve kendi beğenmiş tavır karşısında sinirlenen garson söylenerek mutfağa doğru ilerledi. Laud gözlerini bir şeylerden rahatsız olmuş gibi görünen Soly'e çevirdi ve onu bir süre inceledi. Yorulduğu her halinden belli oluyordu. Heyecanlıydı da, bu çok doğaldı. Fakat bir şey daha vardı. Laud'un anlam veremediği bir şeyler. Daha dikkatli baktı ve ne olduğunu gördü. Endişe. Laud'un dik duran omuzları birden çöktü. Fakat elinde ateş viskisi ile yanına yaklaşan garsonu görünce dik duruşunu yeniden şekillendirdi. Garsonun kızgınlığı kadehten belli oluyordu. Ateş viskisi rastgele doldurulmuş ve biraz kenarlara dökülmüştü. Laud umursamadan içeceğini masadan aldı ve yudumladı. Yudumunu bir süre ağzında gezdirip tadını aldıktan sonra tekrar kardeşine döndü ve kısa bir iç geçirdi. Onu tanıyordu. Tam sekiz senedir tüm hayatı ondan ibaretti. Hayatında değer verdiği tek şey oydu. Onun için yaşıyordu. Annesi gözü dönmüş bir şekilde tüm ailesini katlettiğinde kendisini toparlayabilmesinin, hayata geri dönmesinin ve en önemlisi bir iple kendini tavana asmamasının tek nedeni Soly'ydi. Onu böyle görmek Laud'u çıldırtıyordu. "Jay..." diye başladı söze Soly sözün nereye gideceğini kesdirebilsin diye.

"Seni tanıyorum. Biliyorsun ki seni tanıyorum. Dolayısıyla içindeki endişeyi ve hatta korkuyu da görebiliyorum. Belki Hogwarts'tır bunun nedeni. Belki de büyüyorsundur ve benim senin için yarattığım tek kişilik aile yetersiz geliyordur sana artık. Her ne olursa olsun endişelenecek bir şey yok. Bunu bilmelisin öncelikle. Şimdi, eğer istersen tabi, sıkıntının nedeni ne benim bücür Solynna'm?"


Hiç tarzı olmadığı halde hafifçe gülümsedi Laud. Şaşkın gözlerle ona bakan kardeşinin başın hafifçe yukarı kaldırdı. Hiçbir Campbell'in başı eğik durmasına izin veremezdi. Birçok sırları vardı belki ama utanacak ya da başlarını öne eğdirecek hiçbir şeyleri yoktu. Kardeşinin böyle güçsüz durmasına izin veremezdi. Aylarca manşetlerde kalacak bir katliamı saklamıştı sihir dünyasından Laud. Gücünün farkındaydı. Annesi sekiz senedir evlerinin bodrumunda günde yalnızca bir durum kuru ekmekle yaşıyordu. Bunu saklayabilmişti kardeşinden. İsterse onu öldürebilirdi. Ama bu işkenceyi çekmesi daha iyiydi. Laud nasıl olsa hayatının sonuna kadar çekecekti böyle bir kadının kızı olmuş olma acısını, asıl acı çekmesi gereken o değilken hem de. İşte böyle yitirmişti insanlara olan inancını ve işte böyle farketmişti isterse dünyadaki birçok şeyi değiştirebileceğini. Kardeşi de yapabilirdi. En az Laud kadar zeki ve soğukkanlıydı. Onun da bu gücün farkına varmasını istiyordu Laud. Ama onun kadar acı çekmeden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jaycee Solynna Campbell
Ravenclaw I. sınıf
Jaycee Solynna Campbell


Mesaj Sayısı : 57
Yaş : 32
Asa : Defne Ağacı Yaprağı ve Ejderha Yüreği Teli, 17 İnç.
Evcil Hayvanı : Elisha (Kedi)
Lakap : Jay
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : ~~
Desteklediği Taraf : ~~~
En Belirgin Özelliği : Suskunluğu...
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Geri: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimePtsi Kas. 10, 2008 12:31 pm

Jay, etrafında olup biteni sorgulamaktan alıkoyamıyordu. Her şey ona öylesine batıyordu ki... Elinde olmadan etrafındakileri eleştiriyordu: Kıyafetlerini beğenmiyor, surat ifadelerine kızıyor, kalitesiz buluyordu. Hiç birini sesli bir biçimde dile getiremiyordu ne yazık ki. Mutsuz değildi. Yalnızca belli edemiyordu. Ama bunu anlayamazdı insanlar; küçücük bir kalpte yaşananları nasıl bilebilirdi ki yabancılar? Derinliği git gide atan gözlerini iki masa ötede, babasıyla oturan ve elindeki mor renkli içeceğini yudumlayan çocuğa kaydırdı. Erkek güzeli denebilecek türdün 12-13 yaşlarında bir oğlan çocuğuydu. Kömür karası saçları ışıldayarak harekete geçiyordu her kapı aralandığında; saçlarıyla tezat içindeki zümrüt yeşili gözleri ise her geleni dikkatle süzüyordu. Sıkıntılı bir biçimde gazetesini okuyan babasına bir şeyler söyledi. Saçlarına aklar düşmüş, gözleri asalet ve tecrübeyle parlayan bir adamdı babası. Önce çocuğu duymazdan gelerek okumasına devam etti. Fakat bunu taip eden dakikalard çocuğun ettiği birkaç laf gazeteyi hışımla bırakmasına sebep oldu. Adam çocuğu tehdit edercesine parmağını sallayıp ayağa kalktı. Masanın üzerine birkaç galleon koyup çocuğu poşetleriyle masada bırakarak kapıdan çıktı. Çocuk homurtular çıkararak poşetleri topladı ve ayağa kalktı. O an Jay' in onları izlediğini fark ederek bir anlık şaşkınlıkla durakladı. Jay'in gök mavisi gözleri, çocuğun okyanus yeşili gözleriyle buluştu. Bu dokunaklı anı Jay'in soğukkanlılıkla kafasını çevirmesi bitirdi. Tam da o sırada Laud konuşmaya başladı.

"Jay... "- Jay kafasını ilgiyle ablasına çevirdi. - "Seni tanıyorum. Biliyorsun ki seni tanıyorum. Dolayısıyla içindeki endişeyi ve hatta korkuyu da görebiliyorum. Belki Hogwarts'tır bunun nedeni. Belki de büyüyorsundur ve benim senin için yarattığım tek kişilik aile yetersiz geliyordur sana artık. Her ne olursa olsun endişelenecek bir şey yok. Bunu bilmelisin öncelikle. Şimdi, eğer istersen tabi, sıkıntının nedeni ne benim bücür Solynna'm?"

" Gülümsedi mi? " diye geçirmeden edemedi içinden Jaycee. İşte Laud'u sevme nedeni buydu. Kendisi için sınıflarını zorluyordu. Laud ve Gülümseme: Birbirine bu kadar zıt ve bu kadar yakışmayan iki kelime daha yoktu şu fani dünyada. Ama Laud'un Jay'e olan sevgisi bütün gerçekleri yalan haline getirirdi. ' Hep özlemini duyduğu anne sevgisi ' diye bir şey yoktu onun kalbinde. Çünkü Laud hiç bir zaman bunu hissetmesine izin vermemişti. Toparlandı ve konuşmaya başladı. Ağlamaktan korkmuyor değildi.

" İnsanlar! Tüm sorun onlar.. Onları sevmiyorum Laud! Onlara muhatap olmaktan çekiniyorum. Beni etkileyeceklerinden korkuyorum. Ama bir yandan da onlara bağlanmanın haz verici duygusunu tatmak istiyorum. Tatmadığım halde özlemini çekiyorum... "

Daha fazla konuşmanın, anlatmanın gereği yoktu. Jay açıklamıştı; Laud da bundan daha fazlasını anlayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Laudonia Ann Campbell
Eski Yazıtlar Profesörü
Laudonia Ann Campbell


Mesaj Sayısı : 155
Yaş : 29
Asa : 18 inç/Abanoz/Tek Boynuzlu At Kılı/Bükülmez
Evcil Hayvanı : Hoşlanmaz
Lakap : Laud
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık
En Belirgin Özelliği : Gerçekçi, İçten Pazarlıklı
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Geri: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimePtsi Kas. 10, 2008 12:52 pm

Laud büyük bir sıkıntıyla yüzünü buruşturdu ve ardından gözlerini devirdi. Sekiz senedir Soly'i insanlardan uzak tutmuştu. Onlara bağlanmasına ve onları sevmesine izin vermemişti. Laud kendi tecrübelerinden kardeşinin de yararlanmasını istemişti ama hayat izin vermiyordu buna. Hayat illa ki kendi tecrübelerini edinmeli diyordu. İlla ki canı yanmalıydı öğrenmesi için. Senelerce insanlardan uzak tutmak, kimseyi sevmesine izin vermek, hatta annesini özlemesini bile engellemek işte buraya çıkmıştı. Soly sevginin hayranlık verici güzelliğinin farkındaydı. Ancak ne yazik ki tahmin ettiğinden çok daha can yakıcı olabileceğini bilmiyordu. Bu olayın çok daha farklı bir boyutu daha vardı. Laud insanlardan nefret etmişti hep. Fakat "değişim"den önce insanları sevmenin ne demek olduğunu öğrenmişti. Onlarla bağlantılı olmak ne demektir, onlarla ilşkili olup hem de onlardan nasıl korunursun öğrenmişti. Ama kardeşine bu imkanı tanımamıştı. Bu yüzden insanlar onun için koca bir boşluktu, koca bir muammaydı. Laud uzun bir süre öylece düşündükten sonra artık söze girmesi gerektiğinin farkına vardı.

"Dinle Jay. İnsanlar can yakıcı olabilir, evet. Ama seni etlilemelerine izin vermezse eğer etkileyemezler! Sen güçlü bir kızsın. İnsanlarla ilşkide olmaktan sakın korkma! Bırak onlar senden korksun. İstediğin an canlarını yakabileceğini bilmelisin. Sen güçlü bir kızsın derken dayanıklı olmanı kasdetmiyorum. Sen onların canını gerçekten yakabilecek güçtesin. Sen onlardan hoşlanmak zorunda değilsin ama onlar senden hoşlanmak zorunda! Hogwarts'a gittiğinde birçok arkadaş ve birçok düşman edinmekten çekinme. Ama onlara kim olduğunu göstermeyi unutma. Sen Jaycee Solynna Campbell'sin! Sen istediğin an onları eline geçirebilirsin. Sana zarar vereceklerdir elbette! Ama onlar bunu bilmesin. O kadar güçlü görün ki sana yumruk attıklarında kendi ellerinin acıyacağını düşünsünler. İşte o zaman yumruk da yemezsin. Dostluk güzeldir. Ancak geçicidir. Biriyle arkadaşken bir süre sonra seni teredeceğini sakın unutma. Ne kadar mükemmel olursa olsun. Hogwarts'a git ve kimin kardeşi olduğunu göster. Onlardan korkma. Çünkü sen zeki bir kızsın onlara hükmedebilirsin."

Laud, tüm olanları anlatmamıştı belki ama ilk defa Soly ile bu kadar açık konuşmuştu. İlk defa hayatın gerçeklerini tüm çıplaklığıyla sermişti önüne. Hogwarts şu sıralar çok karanlık bir dönemden geçiyordu. Birkaç saf dışında diğer herkes Hogwarts'ı büyük bir savaş beklediğini biliyordu. Laud ise taraflarını Jay adına da kendisi adına da zaten seçmişti. Bu savaşta tek umursayacağı şey kardeşi olacaktı. LAud tarafını belirlerken hiçbir şeye bakmamıştı sadece güçlü tarafı seçmişti ve tabiki zeki tarafı. Savaşı kimin kazanacağı değildi umrunda olan. Hangi taraftan kardeşini daha az yarayla kurtarabileceğiydi. O yüzden karanlığa gömülmüştü son birkaç aydır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jaycee Solynna Campbell
Ravenclaw I. sınıf
Jaycee Solynna Campbell


Mesaj Sayısı : 57
Yaş : 32
Asa : Defne Ağacı Yaprağı ve Ejderha Yüreği Teli, 17 İnç.
Evcil Hayvanı : Elisha (Kedi)
Lakap : Jay
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : ~~
Desteklediği Taraf : ~~~
En Belirgin Özelliği : Suskunluğu...
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Geri: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimeÇarş. Kas. 12, 2008 11:19 am

"Dinle Jay. İnsanlar can yakıcı olabilir, evet. Ama seni etlilemelerine izin vermezse eğer etkileyemezler! Sen güçlü bir kızsın. İnsanlarla ilşkide olmaktan sakın korkma! Bırak onlar senden korksun. İstediğin an canlarını yakabileceğini bilmelisin. Sen güçlü bir kızsın derken dayanıklı olmanı kasdetmiyorum. Sen onların canını gerçekten yakabilecek güçtesin. Sen onlardan hoşlanmak zorunda değilsin ama onlar senden hoşlanmak zorunda! Hogwarts'a gittiğinde birçok arkadaş ve birçok düşman edinmekten çekinme. Ama onlara kim olduğunu göstermeyi unutma. Sen Jaycee Solynna Campbell'sin! Sen istediğin an onları eline geçirebilirsin. Sana zarar vereceklerdir elbette! Ama onlar bunu bilmesin. O kadar güçlü görün ki sana yumruk attıklarında kendi ellerinin acıyacağını düşünsünler. İşte o zaman yumruk da yemezsin. Dostluk güzeldir. Ancak geçicidir. Biriyle arkadaşken bir süre sonra seni teredeceğini sakın unutma. Ne kadar mükemmel olursa olsun. Hogwarts'a git ve kimin kardeşi olduğunu göster. Onlardan korkma. Çünkü sen zeki bir kızsın onlara hükmedebilirsin."

Jay'in kalbi hızla çarpmaya başladı bir anda. Damarlarındaki kanın yanmaya başladığını düşünüyordu. Soluğu, sanki sesini dünyaya duyurmak istermiş gibi şiddetlenmişti. Çenesini kaldırıp dudaklarını büzdü. Neden bunca yıl korkmuştu bu iğrenç mahluklardan? Onlarla baş edebilecek kadar zeki olduğunun farkında olmadığındandı belki de. Ama artık yavaş yavaş da olsa kim olduğunun farkına varmaya başlamıştı. İnsanların da farkında olmalarını istiyordu. Herkesin onu konuşmasını, onun dedikodusunu yapmasını, onun yaptıklarını başkalarına anlatmalarını istiyordu. Evet! İstediğitam olarak buydu: İlgi. Artık eski Jaycee olmayacaktı. Utangaç, tırsak ve içine kapanık olmayacaktı. Sözlüğünde ' kem küm ' olmayacaktı. Her şeye verecek bir cevabı vardı. Her cevap için kullanabileceği binlerce kelime biliyordu. Bu kelimeleri kendisine saklamanın ne anlamı vardı? Suskunluğundan yine bir şey kaybetmeyecekti tabii. Gereksizce konuşup kendini yormasının bir manası yotku. Ama konuştuğu zaman, tam konuşacak; lafı gediğine oturtacaktı. Bir savaş kazanmışcasına sinsi ve muzaffer bir gülüş patlattı ablasına. Aynı onun gibi olacaktı. Ablası gibi! Hükmetmeyi de bilecek, emretmeyi de! Haksızlığa baş kaldırmayı ilke edinecekti. Artık basit,ucuz ve kalitesiz şeylerle uğraşmayacaktı. O bir Campbell'dı. Soyadına yaraşır bir biçimde davranmalıydı. ' Neden olmasın? '
diye geçirdi içinden. Sonra mekanda gözlerini gezdirdi. Bir garsonla göz teması kurup elini kaldırdı. Sert bir bakışla ' Gel! ' der gibi işaret yaptı. Garson elindeki boşları hızla bara bırakmaya ilerlerken ablasına döndü tekrar.

" Sanırım haklısın ablacığım.. Bu mahlukatlardan çekinmenin bir manası yok! " dedi kararlı bir ses tonuyla. Garson yanlarına gelip nazik ama ürkek bir tavırla bir isteği olup olmadığını sordu. Jay, onun bu tavrıyla eşit derecede bir küstahlıkla cevap verdi. " Bir isteğim olmasa niye çağırayım? Sohbete falan mı? Ben bir kaymak birası istiyorum. " Garson rahatsız bir biçimde yanlarından ayrılırken tekrar ablasına döndü. Bu sefer teşekkür eder bir biçimde tamamen içtenlikle gülümsedi. Kaymak birası geldiğinde bardağı eline alıp hafifçe ablasına doğru salladı.

" Sağlığımıza ablacığım..!! "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Laudonia Ann Campbell
Eski Yazıtlar Profesörü
Laudonia Ann Campbell


Mesaj Sayısı : 155
Yaş : 29
Asa : 18 inç/Abanoz/Tek Boynuzlu At Kılı/Bükülmez
Evcil Hayvanı : Hoşlanmaz
Lakap : Laud
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık
En Belirgin Özelliği : Gerçekçi, İçten Pazarlıklı
Kayıt tarihi : 08/11/08

Telaşlı ve Meraklı Empty
MesajKonu: Geri: Telaşlı ve Meraklı   Telaşlı ve Meraklı I_icon_minitimeÇarş. Kas. 12, 2008 11:56 am

Laud bu sefer gülümseme denemeyecek bir şekilde dudaklarını kıvırdı. Kardeşini seviyordu. Kesinlikle kardeşini seviyordu. Soly tam da kendine yakışacak bir tavırla garsonu çağırınca önünde hala büyük bir çoğunluğu duran ateş viskisini tek bir hamleyle kafasına dikti. Gelen garsona tazelemesini işaret etti. Kardeşiyle ilk defa bu kadar açık ve net konuşuyordu. Belki biraz daha içerse en azından geçrkelrin bir kısmını anlatabilirdi ona. Bunu düşünrken birden irkildi. Gerçekler... Gerçeklerin ne olduğunu düşünmeye başladı. Tüm çıplaklığıyla ifade etmesi gerekseydi eğer olanları ne diyebilirdi ki Soly'ye Laud. "Soly, bizim annemiz ölmedi. Kardeşlerimiz ve babamız da bir kazaya kurban gitmedi. Annemiz babamızı Kadavra laneti ile gözünü kırpmadan öldürdükten sonra kardeşlerimiz de gözlerini oyarak can çekiştirerek öldürdü. Ve ben de onu bodruma kilitleyip ellerini ve ayaklarını bağladım. Rutin olarak onu ziyaret edip acı çeksin diye derin yaralar bırakıyorum teninde ve unutmadan ona günde kuru bir çeyrek ekmekten fazlasını vermiyorum." Tüm bunlar işin çıplaklığıydı işte. Bir an düşündü ve belki de çıplaklığa o kadar da ihtiyacı olmadığına karar kıldı. Fakat bunu ne kadar yumuşatabilirdi ki... Bunun hiçbir insancıl yanı yoktu ne annesi bir insan gibi davranmıştı ne de Laud bir insan gibi davranıyordu. Aslında ikisi de kendilerine yaraşır şekilde davranmışlardı. Annesi azılı bir Ölüm Yiyen gibi, kendisi de tam bir Slytherin gibi davranmıştı. Tüm düşünceleri bir kenara attı ve kendisine gülümseyen kardeşine döndü. Gerçekleri ona birkaç yüzyıl daha söyleyemeyecekti. En azından 11 yaşındayken değil. Kaldırabilecek olgunlukta olduğunu biliyordu ama bir insanın böyle bir olayla sarsılmaması imkansızdı, hele de on bir yaşında bir çocuğun. Önünde tazelenmiş duran ateş viskisinden bir yudum aldı. Zor olanı kendisi yüklenmeliydi. Bu ona düşerdi. Aynı şimdi ateş viskisini içenin kendisi, kaymak birasını içeninse kardeşi olması gibi. Başını tekrar kardeşine çevirdi ve onun kadeh kaldırmasına karşılık verdi.

"Sağlığımıza tatlım."

Ateş viskisini tekrar kafasına dikti ve o sırada kardeşinin de kaymak birasının sonunu bulmuş olduğunu gördü. Gözlerini açıp ona baktı ve muzipçe sırıtmasına gözlerini devirerek karşılık verdi. Masanın üerine ücretin yaklaşık iki katı bir para bıraktı ve abla kardeş orayı terk ettiler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Telaşlı ve Meraklı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Londra :: Diagon Yolu :: Ejderha Alevi-
Buraya geçin: