Spencer Jude Warrington

Konu: Spencer Jude Warrington Paz Kas. 09, 2008 6:03 am

¤ Adı ~ Spencer Jude
¤ Soyadı ~Warrington
¤ Yaşı ~11
¤ Kan Statüsü ~Safkan
¤ Uyruğu ~İngiliz

¤ Fiziksel Özellikleri ~
Spencer Jude Warrington Spence33

Fiziksel olarak en dikkat çekici noktası delici koyu gözleri ve çenesindeki çukurdur. Spencer, oldukça açık bir ten rengine, açık kahverengi saçlara ve çok koyu kahve, neredeyse siyah olan gözlere sahiptir. Teni ve gözleri oldukça büyük bir tezat oluşturdukları için bir insanın dikkati ilk olarak yüzüne çekilmektedir. Çukur çenesi ve gülünce yüzüne oluşan gamzesiyle karakteristik yüz hatlarına sahiptir. Tam olarak yakışıklı denemese de oldukça etkileyicidir ve kendisi de bunu vurgulamayı sever. Saçları genellikle çenesine yakın bir boyda ve dağınıktır. İnce uzun bir yapısı vardır ancak çok da çelimsiz sayılmaz.
Yüzünün ve saçlarının umursamazlığına karşı oldukça klasik giyinmeyi sever. Genellikle gömlekler ve ceketler, zaman zaman kravatlar içinde görülebilir. Ancak bunları altına giyeceği bir spor ayakkabıyla tamamlamayı tercih eder. Bir erkeğe göre normalden fazla aksesuar kullanmayı sevmektedir. Kravattan başka boynuna takacağı atkılar, pantolon askıları, kocaman ve eski saatler ile kendisinin belirlediği zamanlarda takmayı sevdiği gözlükler en sevdiği eşyalarındandır. Bunları karıştırıp giymeyi sevmekte, kimseye belli etmese de dış görünüşüne oldukça önem vermektedir. Bu, çevresindeki insanların da güzel görünmesi isteğiyle uymaktadır. Hiçbir zaman ağır sayılabilecek parfümü olmadan dışarı çıkmaz ya da üzerinde kirli olduğunu düşündüğü bir şey varken bir yerlere gitmez. Bütün bunlara karşı oldukça sert bir görünüşü vardır. Özellikle sinirlendiği zaman yüz ifadesi korkutucu bir değişime uğrar.

¤ Kişisel Özellikleri ~
Spencer çoğu kimsenin tanıdığı, ancak kimsenin tam anlamıyla tanıyamadığı bir insandır. Dışarıdan bakıldığı zaman çevresi insanla dolu, hep gülen ve eğlenen biri olarak görülür. Ancak içinde daha soğuk, narsist denecek kadar kendini seven ve bencil bir insandır. Çevresindeki insanları onların haberi olmadan kullanmayı ve işi bittiği zaman bir kenara atmayı çok iyi bilmektedir. Yıllar boyu bu özelliğinin anlaşılmaması işine gelmiştir. Özellikle okulda bu huyunun onu insanlardan uzaklaştırmak yerine insanları kendisine çekmesini sağlaması ilginç bir gerçektir. Aslında sadece kendisini biraz fazla sevmektedir ve bu sevgiyi bastıracak kadar büyük bir sevgiyi kimseye karşı hissetmemiştir. Çoğunlukla çevresinde olan arkadaşları da kendisine olan sevgi ve saygısına en iyi şekilde karşılık veren, belki zaman zaman karşılıklı çıkar ilişkileri yüzünden bir arada bulunduğu insanlardır. Onu eğlendiren, güldüren ya da dikkat çekmesini sağlayan insanlarla bir arada bulunmayı sevmektedir.

Bütün bu huyları ile hiçbir derinliği yokmuş gibi gözükse de aslında çok okumayı ve bilgisiyle insanları ezmeyi de sevmektedir. Onun zekasına veya bilgi seviyesine sahip olduğunu düşündüğü insanlara saygı duyar ve onun bilgisinden yararlanabilmek için yakınında bulunur. Ancak asla ezilmeyi kabul etmez, genellikle ezmeyi tercih edenlerdendir Spencer. Eğer bir insan kendisine gereğinden fazla güvenerek yaklaşmış ve bu güveni boşa çıkarmışsa gözünde bir hiçtir. Bu yüzden ezilmeyi, yenilmeyi hak etmektedir. Okula geldiği günden itibaren o çekici gülüşü ve inanılmaz kendine güveniyle arkadaşlar edinmiş ve sonra onları kullanıp bir kenara atmıştır. Ancak değişmeyen bir grubu vardır ki ne o onlarsız yapabilir, ne de grup onsuz yapabilmektedir. Göstermese de belli bir düzenin parçası olmayı sevmektedir ve bu düzenin dışında gördüğü insanları damgalamayı çok iyi bilmektedir. Damgaladığı insanlar daha sonra onun hedefi haline gelir ve işini bitirene kadar eğlencesinin bir parçası olur. Bütün bu huyları yüzünden kimi profesörleri tarafından sevilse de kimisi için bir baş belasıdır. Ancak başkalarının düşüncelerini önemseyen, bu önemseme bazen gösteriş merakına dönen Spencer iş derslere gelince fazlasıyla vurdumduymaz olmaktadır. Okulu bitirdikten sonra ne olacağına ilişkin kafasında net bir fikir yoktur ancak ailesinin servetinin kendisini uzun bir süre idare edebileceği, gerektiği zaman da keskin zekasını kullanarak çalışmadan para kazanabileceğini düşünür. Bu yüzden bazı dersleri umursamaz. Umursadığı sayılı derslerden olan tılsım ve aritmansiye ise kimi zaman girmez.

Eğlencesine düşkündür ve bu düşkünlüğü evinde, okulda, dışarıda, kısaca bulunduğpu her yerde yansıtmaktadır. Lüks şeylere olan merakı ve rahatlığıyla okulun içinde bir hapis hayatı yaşadığını düşünenleri sinir etmektedir. Onun için yer veya zaman önemli değildir, kendini eğlendirebilir. Bu kimi zaman herkes derse gitmişken dersi asıp tek başına ortak salon şöminesinin önünde içtiği kahvesidir, kimi zaman bütün arkadaşlarıyla çıktığı bir akşam delicesine dağıtmaktır. Kendi içinde bir tezattır Spencer. Hem dışarıdan umursamaz görünmekte ve öyle davranmaktadır, hem de insanlara gösteriş yapmayı ve onları etkilemeyi sevmektedir.

¤ Ailesi / Geçmişi ~
Warrington ailesi İngiltere’de saf İngiliz olarak kalabilmiş az sayıda büyücü ailesinden biridir. Aile birkaç yüzyıl önce William Warrington’ın küçücük bir dükkanda başladığı iksir işinde oldukça ilerlemiş, zamanla St. Mungo da dahil olmak üzere çok fazla yerin ürünlerini sağlayarak ünlerine ün, paralarına para katmışlardır. Anne tarafından ise kalmayan paraları yüzünden ellerinde övünecek tek şeyleri olan ünleri ile prim yapmaya çalışan Phelton ailesi ile bağlantılıdır. Spencer’ın annesi olan Sharon Phelton-şimdiki adıyla Sharon Warrington- ailenin bütün asaleti ve soğukluğuyla kaskatı bir insan olarak büyümüş, okulu bitirir bitirmaz aile içinde adet olduğu gibi düzgün bir adamla evlenmiş, tek oğlunu doğurmuş ve kendini büyücü dünyasının hareketli cemiyet hayatına bırakmıştır. Kocası, Spencer’ın babası olan Matthew Warrington ise karısı kadar sert olmasa da bir o kadar soğuk bir insandır ve aynı karısı gibi kendisini işiyle eğlence hayatının arasında bulmuştur. Spencer genellikle kendi kendine, evdeki evcinleriyle büyümüş, annesi ve babasıyla her türlü balo, toplantı ve etkinlikte bulunmuş ve dikkat çekmeyi o zamanlarda öğrenmiştir. Ailesiyle ilişkisi genellikle maddi konulara dayanır. Ayrıca ailesinin ismini kullanmayı sevmekte, bu isim ona kapıları açtığı için ailesiyle bağlarını kesinlikle tam olarak koparmamaktadır. Asla yakın sayılmamalarına rağmen herkese karşı örnek aile imajı çizmektedirler.

¤ Örnek Rp ~ [admine gönderildi ~ Christina A. Carlisle]

Konu: Geri: Spencer Jude Warrington Paz Kas. 09, 2008 6:29 am

Ravenclaw ~

» Spencer Jude Warrington