Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Aşağıdaki İlan Panosu, yeni duyuru eklendiğinde kızaracaktır. Güncel duyuruları oradan takip edebilirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Yalnızlık!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Stuart Lchemisst
Aritmansi Profesörü
Stuart Lchemisst


Mesaj Sayısı : 36
Yaş : 32
Asa : Söğüt Ağacı ve Veela Teleği. 30 inç.
Evcil Hayvanı : Shiratz isminde yeşil bir yılan.
Lakap : Stue. (Ona böyle hitap edenleri ısırdığı görülmüştür.)
Rp Yaşı : 30
Kan Statüsü : Safkan!
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Unutkan
Kayıt tarihi : 14/11/08

Yalnızlık! Empty
MesajKonu: Yalnızlık!   Yalnızlık! I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 2:22 pm

Yalnızlık! İşten onu hissettiğimiz zaman daha bir huzursuz uyanırız yattığımız yataktan. Bir şekilde elimiz saatimize, kıyafetlerimize gitmez. Yataktan çıkmaz ve sadece o anın tadını çıakrtmaya çalışırız. Ama bilemeyiz varlığımızın ne kadar değerli ve onu eğitmemiz için sabırla bekleyişte olduğunu. Hele baskılar da üst üste binerse bu daha da acımasız bir hal alır ve güçleşir.. Zaman geçer, mevsimler değişir ve sonun da yollar biter... Artık geriye kalan ruhumuz değildir.. Belkide büyük bir hiçlik..

Ruhu... Artık karanlığa yenilmiş ve ezikliğini hisseden ruhu daha ne kadar baskıya dayanabilirdi ki? Bu okulda geldiğinden beri kaç kere yüzü gülmüştü? Kaç kere mutlu olmuştu? Kaç kere kabul gördüğünü hissetmişti? Aklındaki bağlılık ve bütünde az da olsa yer etmek ile ilgili sorularına cevap ararken herzamanki gibi göl kenarına getirmişti bedeni soluk tenli, uzun saçlı çocuğu.

Göl kenarı... Birçok olaya asırlar boyu şahitlik yapmış, Hogsmeade'ninn en güzel mekanı.. Gölün kazandırdığı manzara ile Stuart'ın her zaman erdemine erişmek için çabalayacağı önemli yerlerden biriydi belkide burası. Eski sayfaların kapatıldığı ve yeni sayfaların açıldığı bu yerde tek başına dolaşmayı, her zamanki gibi sevdiği ağacın kökleri arasında oturup manzarayı izlemeyi hedefliyordu ki, aklındaki soruları bir kenara atmayı unutmuştu yine çelişkili bir şekilde..

Sorunlar... Neden var olmak zorundadırlar? Neden insanların artık tükendiği anlarda üzerilerine gelirler yada neden insanlar onları görünce birkez daha tükenir? İşte bu sorunların cevabı neden olacaktı belki uzun bir süre sonra Stuart'ın dudaklarının birleşerek bir tebessüm oluşturmasının. Gözlerinin ve beyninin varlığını artık unutmuş çocuk sadece kalbinin atışında etkileniyordu yaşadıklarında.. Dersler mi? Okul yada arkadaşlar mı? Hiçbiri umrunda değildi. Zaten zamanında parmakala gösterilen ailesinde herkes yeri gelince kendinden beklenmeyecek kadar karanlığa boğulup gitmemiş miydi? Kuşkusuz Stuart'ta öyle olacaktı. Onu istisna kılan ne olabilirdi ki? Onun karanlıktan ve can almaktan aldığı haz başka kimde vardı? Herşey bir yana, artık yavaş yavaş herkes gibi büyü gücünü geliştirirken, ne yönde, nasıl, kendini kanıtlayabilecekti daha karar vermediği, ilerlemesi gereken yolunda? Ona kim destek olacaktı yada Stuart'ın destek olması için bekleyenler kimlerdi?

Huzurun artık anlamını unutmuş, eskimiş değerlerini arayan bedeni işte tam göl kenarındayken bulmuştu kendini. Sarı bir sonbahar atlatılmış, yoğun ve nemli bir kış havasına bürünmekte vakit kaybetmemiş Hogsmeade gölü, artık ondan başkalarına da ev sahipliği ediyordu gün yavaş yavaş aydınlanırken. Tanıdık bir yüz görmenin umudu ile başını çeviren büyücü, karşısında beliren silüetin yaklaşmasını bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://expectohogwarts.realbb.net
Misafir
Misafir




Yalnızlık! Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık!   Yalnızlık! I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 2:35 pm

Gümüş bir tabak gibi git gide göğe yükselen ay kendini iyice belli etmeye başlamış buna eşlik eden karanlık orman yaşayanları garip sesler ulumalar çıkarmaya başlamıştı.Ravenclawlu küçük bir kız pijamasının üzerine geçirdi cüppesi ni sıkı sıkı tutarak göle yürüyordu.İçinde hem yalnızlıktan kaynaklanan bir boşluk hemde farklı bir korku vardı sanki biri onu takip ediyormuş gibi.Bir an durakladı bir ayak sesi.o durduğunda ayak seside duruyordu.Ama bunun kendinin çıkardığı sesten başka birşey olduğunu biliyordu.Tarif edilemezdi ama yinede emindi peşinde biri vardı.Koskoca şatoda kim olabilirdi öğrenciler ve profesorler dışında.Arkasına bakmaya korkuyordu ama bakmadıkça dahada ürperiyordu küçücük bedeni.En sonunda tam gölün oraya gelmiştiki bir panikle arkasını döndü.Çalıların arasından kendine bakan bir çift masmavi göz.Ay kadar parlak ve keskin.Jea'n küçücük şaşkın gözleri bir saniye için açılıp kapanmıştıki şimdi orada kimse yoktu.

Tak!

Odasının camına çarpan yine aptal bir baykuş.Az önce gördüğü rüya-yada kabus-dan onu ter içinde uyandıran o gerizekalı kuş.Yine bakanlıktaki arkadaşlarından biri birşeyleri haber vermek için sabah postası yollamış olmalıydı.Onlara her ne kadar kuşu terasa gönderip postayı oraya bırakmasını söylesede arkadaşları o aptal kuşları yenileriyle değiştirmemekte ısrarcıydı.Zaten olan olmuş artık uyanmıştı.Sessizce gidip camı araladı.Sersem sersem sallanan kuşun ayağındaki bağlı kağıdı alıp ona biraz su verdikten sonra kuş tekrar uçup yok olmuştu bile gökyüzünde.

Şimdi kağıdı yavaşça açmıştı ama daha açmadan kağıdın üzerindeki sihir bakanlığı armasını gördü.Bu resmi birşey olmalıydı.kağıda umursamaz gözlerle baktı ve bir kaç saniyelik sessizliğin ardından buruşturdu ve daha öncekilerin yanına attı.Duvarın kösesindeki çöpe. Kan ter içinde uyandığı ilk kabus değildi.Son da olmayacaktı . O bilmezden hatırlamamazlıktan geldiği geçmişi sanki daha da bağlanıyordu ona.O bilinçaltına ittikçe birşeyler oradan çıkmaya çalışmaya devam ediyordu. Odasında bir hışımla dolaştı ve eli farkında olmadan gardırobunun kapağına gitti.kıvrak bir haraketle açtı. daha bakışları dolabın içine yönelmeden dolabın iç tarafından eski bir fotoğraf süzüldü yere doğru.Sadece kendisi vardı.Fotoğrafın diğer yanı koparılmıştı.tek başına gülümseyen masmavi gözlü sarışın bir kız. Resmi el yordamıyla bir yerlere sokuşturdu ve ızdıraptan ne yapacağını nereye gideceğini bilmeyen ruhunu birkez daha sıkıntının ortasına bıraktı.

Bir kaç dakika içinde kendini evin boş ve gölgesinin dalgalandığı hafif ışıktaki merdivende buldu.Paltosu hemen bir iki adım ötedeydi ama o bile uzanmak dokunmak için imkansız gorunuyordu. O kadar halsizdi. Bir yandanda o kadar nefret ediyordu ki geçmişinden. Sanki bu kadar çok şey bilmeyi erken olgunlaşmayı o istemiş gibi... Okula donemine kadar bütün ömrü ailesi ile ülke ülke şehir şehir dolaşarak geçtiyse,her kültürden büyücüler mugglelar tanımış küçük yaşta bir çok dil öğrenmiişse bu onun seçimi değildi ki. Yaşıtları onun bildiklerinin yarısını bilebilmek için neler neler yapıyordu kimbilir. Ama hiçbiri onu anlayamazdıki . Cehalet mutluluktu...

Ayaklarının çakıl taşları üzerinde çıkardığı ses, ayın o gölün üzerindeki nazlı salınışı, gölgesi ışıltısı.herşey aynıydı.Hiçbir fark yoktu.Kusursuz bir huzur ve sessizlik ve bir kaç saniye ardından ormanın derinliklerinden gelen bir uğultu ile yerine alan keskin ve tenha gece... Suya doğru yaklaştı bir adım,iki adım. Tam kayanın üzerinden suya eğilmişti ki.Halsiz bir yüz gördü. Omuzlarından aşağı dalgalanarak sarkan uzun gece kızılı saçlar ve meraklı iki göz. Evet göl aynıydı,ay da öyle ışıl ışıl. tek fark sudan yansıyandı. Bir an kendine acır gibi oldu ki hemen yine arkadan bir çıtırtı. Rüyasındakinden çok da farklı olmayan. Bir an için irkilerek kayanın üzerinde arkasını döndü ki sendeler gibi olmuştu.Ellerini yana açtı dengesini sağlamak için.Anlaşılan yalnız değildi burada..
.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stuart Lchemisst
Aritmansi Profesörü
Stuart Lchemisst


Mesaj Sayısı : 36
Yaş : 32
Asa : Söğüt Ağacı ve Veela Teleği. 30 inç.
Evcil Hayvanı : Shiratz isminde yeşil bir yılan.
Lakap : Stue. (Ona böyle hitap edenleri ısırdığı görülmüştür.)
Rp Yaşı : 30
Kan Statüsü : Safkan!
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Unutkan
Kayıt tarihi : 14/11/08

Yalnızlık! Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık!   Yalnızlık! I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 3:03 pm

Gözleri biraz olsun yaklaşan silüeti tanıyor gibiydi. Yanına gitmek için anlık bir adrenalin beklerken, tek yaptığı uzaktan izlemekti olanları. Ayağa kalktı. Belki de cadının onu fark etmesi için hareketsiz bir çaba sergiliyordu kendince. Cüppesini düzeltti ve adımlarını hızlandırdı. Aslında bir iki adımdan ibaret olan yol, tereddütlerle ve keskin sorularla doluymuş gibi gelmişti genç büyücüye. Peki bunun nedeni neydi? Neydi göğsünde aniden beliren sancı? Neydi dudaklarının anlık kuruyuşu, yada neydi duyduğu belirsizlik? Sorularına cevap bulamazken artık kendinden geçmiş bedeni, oturduğu banktan, kaaların yanına sürüklenmişti.

Bu sırada cadının rahatsız birkaç kıpırdayışı, Stuart'ı fark ettiğini işaret ediyordu belki de. Evet, evet. Onu fark etmişti ama eğilip, kızıl saçlarını omzundan düşürdüğünde huzursuz ifadesini görmüştü genç büyücü. Yüzünü buruşturup herhangi bir yanlış anlamaya son vermek, ve artık yalnızlığin, onu bulamayacağı bir yere kaçmak istercesine cadının koluna dokundu. Neler olacağını bilmiyordu. Zaten geleceği kestirebilse, şimdiye çoktan açılmış ve anlatmış olurdu bu karmaşık hislerini. Ne hissettiği ya da ne olduğu önemli değildi zaten. İçinde varlığını kavrayamadığı bir soyutluk, Stuart'ı cadının yakınına itmişti aniden. Mantığa sığmaz düşüncelerinde, zaten pek de gerçeklilik aramazken konuşmamayı, sadece cadının gözlerine bakmayı deniyordu.

Uzun süre boyunca geçen sessizliğin ardından gözlerini kaçıran Stuart anlamsız bir şekilde kulakları kızararak konuşmaya çabaladı. Aslında bu yaşananlar ondan uzak olgulardı. Genellikle Hogwarts'ta profesörlüğünü yaptığı ders dışında ilgileneceği bir meşgalesi olmayan büyücü, giderek asosyalliğe ittiği varlığını insan içine çıkartmak için yapıyordu belki de bunları. Yaşamanın sorumluluklar bütnü olduğunu düşündüğü bu kısa zamanda, aklını en azından dağıtmalıydı. Eski dost yada arkadaşları çoktan ondan uzaklaşmışken, ani bir karar vermişti biraz önce oturduğu banktan kalktığında.

Gayet mutlu ve içine kapanık olmadan sürdürmesi gereken bir hayatı vardı onu bekleyen. Kuşkusuz ne yapacağını bilmese de deneyerek öğrenecekti. Zamanında çok yalan söyleyen ve herşeyini kaybeden bedeni, Hogwarts'a eğreti bir şekilde sığındığında, sadece 18 yaşındaydı. Genç zihni ve üstün zekası ne yazık ki iyi arkadaşlıkların temelini atamamıştı ihtişamlı şatoda. Büyücü dünyasının en zor olarak bilinen dersi Aritmansi'yi küçük omuzlarına yükleidğinde bile şuan gözlerine baktığı cadıyla konuşmak kadar zorlanmamıştı.

Düşlere dalıp, konuşmak için dudaklarını bir aralayıp bir kapatan büyücü, dışarıdan bakıldığında pek komik sayılmayacak bir şaka yapıyormuş gibi görünse de, aslında tek yaptığı normal biri gibi davranmaktı. Sonunda o başlarda beklediği adrenalin patlamasını çok geç de olsa benliğinde fark edip kelimelerin dudauklarından sıyrılmasına izin verdi.

"Erhm. Merhabalar genç bayan!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://expectohogwarts.realbb.net
Misafir
Misafir




Yalnızlık! Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık!   Yalnızlık! I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 3:15 pm

Rüya ile gerçek arasında sıkışıp kalmıştı sanki. Bir anda rüyasındaki gibi o gölge yaklaşmadan yine yatağında kan ter içinde uyanacakmış gibi. Sanki bir tüpün içind]e sıkışmış kalmış hava alamıyormuş gibi. Ama gölge gittikçe yaklaşıyordu dahası her gece gördüğü rüya gibi hala kesilmemişti. Her gördüğünde uyanmak istemiyorum.görmeliyim sonunu diye kendi kendine sayıklarken uyanırdı cunku onun kim oldugunu neyin peşinden geldiğini içten içten merak ediyordu ama şimdi o silüete o kadar yaklamışken aslında onun ne olduğunu bilmeyi o kadar istemediğini farketti. Belkide korkuyordu.

Bir an yine o dört direkli yatağın ortasında kendini bulacakmış gibi geldi. Yine o tanıdık midesindeki dönen bir hortumdu sanki. bütün nefesini kesen ve hissizleştiren. Ama bu kez aynı şey olmamıştı. Kolundaki bir eli hissetti ve karanlık şimdi ona çok yakındı.Az önce suda yansımasını görmesine engel olduğu için hafifçe geri attığı saçlarını şimdi eliyle tutmuş ve karşısındakini görebilmek için hafifçe yana doğru çekmişti. Daha önce görmediği bir yüzdü. Daha ne tepki vereceğini bile bilemeden adamın ağzından kelimeler dökülmüştü.

Merhabalar genç bayan!

Ondan korkmasımı yoksa sığınması mı gerektiğini bile düşünmeye vakti olmamıştı. Birini gördüğünde hep olan o rahatlama duygusu yada kasılma bir an için hiç var olmamıştı sanki. adama boş gözlerle bakmayı sürdürdü ama karşısındaki genç adam belliki ona o kadar da boş bakmıyordu. Bu daha çok Jea gibi genç ve tek başına bir bayanın bu saatte bu halde burada ne arayabileceğiydi.Bir kaç saniyelik bir boşluğun ardından tekrar ayaklarının sert zemine bastığını hissetti. uzun zamandır konuşmamaktan birbirine yapmışmış ince dudaklarını hafifçe araladı ve sesini geri getirmeyi çabalar bir tavırla "merhaba" diyebilmeyi istedi. sadece başını sallayabilmişti
.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stuart Lchemisst
Aritmansi Profesörü
Stuart Lchemisst


Mesaj Sayısı : 36
Yaş : 32
Asa : Söğüt Ağacı ve Veela Teleği. 30 inç.
Evcil Hayvanı : Shiratz isminde yeşil bir yılan.
Lakap : Stue. (Ona böyle hitap edenleri ısırdığı görülmüştür.)
Rp Yaşı : 30
Kan Statüsü : Safkan!
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Unutkan
Kayıt tarihi : 14/11/08

Yalnızlık! Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık!   Yalnızlık! I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 3:34 pm

Karanlık. Cadının cevabını beklediği sürede tek hissettiği, bedeninin tek sığındığı yerdi sanki. Sadece gözleri kendikinkinin bir eşi mavilikte kaybolmayı amaçlarken, tutkusuydu onu ayakta tutan. Garip bir histi bu. Hiç yaşamadığı, görmediği ve belkide bundan sonra da göremeyeceği. Bunu sağlayan kuşkusuz uzun zamandan beri kimse ile iletişimde olmamasıydı. Bir 'es' verip düşündüğünde gerçekten yıllardır sadece kendi varlığıyla yaşamını sürdürdüğünü anlamıştı. Küçük vasat zekaların barındırdığı bir yalnızlıktan daha fazlasıydı onunki. Ama bu değildi tanıdığı, yada kendisine tanıttığı gerçek. Daha fazlasıydı ve zorlukla olsa bile bunu gerçekleştirebilirdi. Yeni bir dost soluğunun daha kulaklarında yankılanması adına bir adım daha attı ve dudaklarını araladı.

"B-ben Stuart Lchemisst. Hogwarts Profesörlerinden. Siz... Sanki bir yerlerden tanıyorum gibi."

Son birkaç kelimenin oluşturduğu cümleleri, eli çenesinde, oldukça düşünceli bir biçimde söylerken, aslında yaptığı bir konu açmak ve daha farklı, tanınmayan soluklar hakkında zihinleri zorlamaya çalışıyordu. Bunda ne kadar başarılı olduğu tartışılacak bir konuyken, tek yaptığı küçük gözlerini biraz önce hissettiği mavilikten kaçırmak olmuştu birkez daha.

Gülümsemesi... Sanki yaşadığı anlamsızlık ve belirtsizliğe inat tekrar dudaklarının üzerinde yerini almışken tek korkusu karşısındakine kendini yanlış tanıtmaktı. Ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilmeden, adeta yeni bir cenin gibi açmıştı gözlerini... Karşısında beliren olguya nasıl yaklaşacaktı? İşte asıl soru ve bu sorunun vereceği cevaplar belirleyecekti Stuart ve karşısındaki cadının bundan sonrasında şahit olacaklarını.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://expectohogwarts.realbb.net
Misafir
Misafir




Yalnızlık! Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık!   Yalnızlık! I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 3:36 pm

-rp dondurulmustur daha sonra devam edilecek bozmayın-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yalnızlık!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Londra :: Hogsmeade-
Buraya geçin: