Inari Umi Okinawa

¤ Adı ~ Inari Umi
¤ Soyadı ~ Okinawa
¤ Yaşı ~ 11
¤ Kan Statüsü ~ Safkan
¤ Uyruğu ~ Japon

¤ Fiziksel Özellikleri ~ Siyah saçlı,orta boylu,yeşil gözlü bir kız.Çok ciddi görünür.Arada sırada görme sorunu çektiği için gözlüklerini kullanır ama kullanmaktan hiç hoşlanmaz.



¤ Kişisel Özellikleri ~ Inari sürekli ciddi görünen ve duygularını göstermekten hiç hoşlanmayan bir kızdır.Aile ilişkilerine çok önem verir.Anne ve babası için yapamayacağı şey yoktur.Onun sevgisini kazandığınız vakit sizin için yapabileceklerinin sınırı çok azdır.Kitap okumaktan ve yemek yapmaktan çok hoşlanır.Görme problemi yaşadığından kimi zaman gözlük takar ama gözlüklerden hiç hoşlanmaz.Onu olduğundan büyük gösterdiğini düşünmektedir.
Güç için her şeyi yapar.Büyünün gerekmediği sürece kullanılmasından hoşlanmaz.Gösteriş meraklısıdır.
Kalbi karanlık taraf için atsa da mantığı bunu asla kabul etmez.Ona göre karanlık büyü diye bir şey yoktur.Ona göre sadece saf büyü vardır.Yalandan nefret eder.Hayvanlarla arası çok yidir ama onlarla ilgilenirken birisi tarafından görülmekten hoşlanmaz.İnsanlardan çok hayvanlarla ilgilenir.Soğuk kanlı ve cesur bir kızdır.
En büyük zayıflığı merakıdır.Araştırmayı çok sevdiği için bunu zayılık olarak nitelendirir.
En büyük gücü hırsıdır.Kazanmak için her şeyi yapar.

¤ Ailesi / Geçmişi ~ Annesi Izanami güçlü bir şifacıdır.Babadı Yutsuda ise safkan bir büyücüdür.Muggle'lardan pek hoşlanmayan babası annesi ile arada sırada garip tartışmalar yaşar.Annesi muggle'lardan çok hoşlanır ve sürekli yardım etmeyi ister,babası ise tam tersi.Ama yine de birbirlerine aşık olan ailesinin geçimi son derece kolaydır.

¤ Örnek Rp ~ Sabahın ilk ışıkları küçük kızın penceresine yansır ve gözlerini o ışığın etkisiyle yavaşça aralar.Esnerken gerilmeye başlayan Umi annesinin sesini duyarak uyanır ve hemen yatağının baş ucundaki düzgün katlanmış olan kıyafetlerini giyerek peruş terliklerini giyerek merdivenlerden iner. Ohayo yüzünde hiçbir ifade yoktur.Gözlüklerini cebinden çıkartıp taktı ve eline yine bir kitap aldı.Annei Izanami kızın yanına gelip Ohayo Umi. Diyerek kızın başını okşamıştı ama Umi'den bir tepki görmeyince babasına kaş-göz işareti yaparak masadan kalkmasını istedi.Annesi ile yalnız kaldığında masada ciddi bir hava vardı Kadın ellerini bitiştirip harıl harıl konuşmaya başladı. Sanırım İngilizce devam etmek zorunda kalacağım.Kullandığın kelimelerin sayısı azalıyor. Umi sinirli bir şekilde kafasını kaldırdı Evde İngilizce konuşmamız yasak sanıyordum. Diyerek gözlüklerini çıkartıp masaya koydu.Annesi tekrar kızın başına koydu elini Sen güçlü ve güzel bir kızsın.Bu yüzden seni Hogwarts'a yollamaya karar verdik.Babam ve ben yani. Dedi ve kızın tepkisini bekledi.Inari tepki vermeden sadece başını salladı ve tekrar gözlüklerini takıp okumaya devam etti.Masanın ucundaki portakal suyuna uzanmaya çalıştı,beceremeyince sandalyesinden hızla atlayıp bir dikişte içtiği içeceğin boş bardağını lavaboya koydu. Kitabını koltuğunun altına koyup kapıyı açtı ve bir anlık durdu Jaa.. dedi ve çıktı.

Birkaç dakika sonra...
Bahçede bir ağacın altına oturmuş kitabını okumaktaydı.Rüzgar aniden hızlanınca düşündü. Neden fikrimi sormadılar ki.Ben okula falan gitmek istemiyorum kaşlarını hüzünlüce kaldırıp başını kitabının içine gömdü. Ben sonsuza kadar sizinle kalmak istiyorum. Oni-chan nerdesin?Sen olsaydın beni kimse buradan götüremezdi. Rüzgar şiddetini arttırınca üşüdüğünü fark etti.Ağaca elini sürterek ayağa kalktı.Bir anlık bir sızı...Kalbi mi yoksa aklı mı bilemedi.Kulaklarına gelen iğrenç bir vızıltı.Gökyüzüne baktı.Kapkara bulutlar ve beraberinde çakan şimşekler.Gözlüğünün camına bir damla geldi.Ağacın dalları arasına sığınmak akıllıca olabilirdi ama şimşeklerin görünüşü hiç de tatlı değildi.Gözlüğünü çıkartıp cebine koydu.Kitabı da koltuğunun altına sıkıştırdı ve koşmaya başladı.Yağmur şiddetini arttırınca kapıyı açtı ve içeride anne ve babası tarafından karşılandı. Konichiwa diyerek hiçbir tepki vermeden odasına gitmeye yeltendi.Babası kızın kolundan tuttu Neredeydin? Umi kolunu çekip Kitap okumaya gitmiştim.Odama gidiyorum Urakei ile ilgilenmem lazım. İşte Hogwarts'a gitmeden önceki ailesiyle son görüşmesi bu şekilde olmuştu.Oysa karanlığın neredeyse yayılacağını bilmiyordu.Kendisi her şey için savaş verse de ailesinin yanında olmayacağını bilmek yeterince zordu.
Ailesini her şeyden çok üstün tutarken onu kendisinden neden uzaklaştırmak istiyorlardı bunu bilmiyordu.Oysa en önemli nedeni biricik kızlarını korumaktı.Soyismini taşıyacak olan tek birey.Yıllardır Okinawa soyisminden geriye sadece kendisi ve anne ile babası kalmıştı.Belki de bu yüzden önemliydi Inari.11 yaşında olmasının verdiği saflık yüzünden hiçbir şeyin ciddiyetinin farkında bile değildi.Ama yeni bir hayat ne demekse yeniden doğmak da öyleydi.Cesaretinin kendisini koruyacağını düşünen anne ve babası kızlarının güvenliği için Hogwarts'ın en güvenli yer olabileceğini düşünmekteydi.
Oda kapısı tekrar çalındı.İçeriye giren Bay ve Bayan Okinawa kızlarına sarıldı.Umi bunun ne anlama geldiğini bilemedeğinden yüzünde sadece şaşkınlık vardı. Are? Aynı şekilde dayanamayarak sarıldı. Gitmek istemiyorum. Kızlarının bu tepkiyi vereceklerini bildikleri için cevapları şu oldu Senin güvenliğin ve hayatın önemli Inari.Kendini savunmayı ve savaşmayı öğrenecksin.Geri geldğinde ki korkma her zaman yanında olacağız muhteşem güçleri olan bir kız olacaksın.Büyüyü kontol etmeyi öğreneceksin.Safkanların gücünü göstereceksin. Annesi araya girip Safkanlık ya da değil.Bir muggle bile olsa insanlara insan gibi davran ve biraz konuşmaya çalış. Birkaç dakika konuşmadan sonra Okinawa'lıların arasındaki sevgi bağı büyümüş en azından Umi'nin içini rahatlatmıştı. Orada bana iyi davranmalarını sağlarım. Diyerek uzun zamandır göstermediği gülümsemesini gösterdi anne ve babasına.Kadın ve genç büyücü kızlarının bu tepkisine karşılık tekrar sarılmakla yetindi.

Ertesi Gün...

Umi bavulunun hazırlanmış olduğunu gördü.Yüzünde garip bir ifade vardı. Kusoooo sinirle bavula tekme attı ama sonra dayanamayarak nefes alış verişlerini rahatlatmaya çalıştı.Japonya'daki son günüydü bugün.Londra denilen o iğrenç yere gidecekti.Japonya'nın huzurundan uzaklaşacaktı.Ama bir anlık düşündü Büyü gücüm demek. Büyülerini muhteşem seviyeler ulaştırabilirdi.Bu yüzden de Londra gibi bir yere katlanabilirdi hem de Hogwarts'a bile.Yeni yüzler ve yeni güçler.Yakında büyü güçlerini kendisinden de üstün hale getirmesini öğretecek kişiler olacaktı.Bavulun ucundan tutarak bağırdı Hoee?Papaaaa... Babası gelerek kızın bavulunu aldı ve gülümeseyerk Safkanlığın gücünü göster annene bakma sen. Diyerek göz kırptı ve başını okşadı.Baba ve kız kapıdan çıktılar.Inari Umi Okinawa'nın Hogwarts'a olan yolculuğu da böyle başladı.