~ Alain Isaac Stenson

Konu: ~ Alain Isaac Stenson Paz Kas. 09, 2008 9:44 am

| Karakterin |

¤ Adı ~ Alain Isaac
¤ Soyadı ~ Stenson
¤ Yaşı ~ 11
¤ Kan Statüsü ~ Safkan
¤ Uyruğu ~ Fransiz-Ingiliz Melezi

¤ Fiziksel Özellikleri ~ (Icon veya resim, buna ek olarak da kısa bir açıklama ve isteğe bağlı olarak ayrıntılı betimleme)

Altin sarisi saçlari her zaman için baskalarinin dikkatini çekse de bu özelliginden hoslanmaz, aksine nefret eder. Yesil gözleri, sari saçlarini tamamlar ve daima duygularini belli etmeyen bir sekilde bakar. Temiz, köseli olmayan bir yüzü vardir. Yüzünün temiz olmasini kendine duydugu güvene baglamistir.

¤ Kişisel Özellikleri ~ (En az 5 satır olsun lütfen)

Alain, anı yaşamayı sever ve hiçbir şeyi kafasına takmayı sevmez. Hatalar yaptığını bilir ama asla geri dönüp bunları düşünmez. Genelde çok fazla bağlı kalamaz. Hayat felsefesi herkesin yalan söyleyebileceği/söyleyeceği üzerine kuruludur. Bu düşüncesinden dolayı kindar biri olabilir. Donuk bakışlarının ardında ne zaman ne yapacağı hiç ama hiç belli olmamıştır. Kısa ve öz konuşmayı sever. Laf oyunlarıyla ilgilenmez ama laf oyunları yapmayı birinin kan statüsünü öğrenmek için yapar.

Alain safkanlığı önemli bir statü olarak gördüğü için muggle doğumlulardan pek hoşlanmaz. Bu durumda safkan, melez, muggle doğumlu diye ayırım yapmak istemez ama mugglelardan ve muggle dogumlulardan hoşlanmadığı açıkça bellidir. Kendi çıkarına hitap etmeyen şeyleri yaptığı görülmemiştir ama bu gibi durumların hiç olmadığı da söylenemez. Eğer bir işten kendi payı da varsa bunu severek yapar ve önüne engel koyan herkesten açıkça nefret eder. Genel olarak kendini ve en yakınlarını düşünür. Mantığıyla hareket ettiğinden soğukkanlılığı onunla bir bütün oluşturur. Davranışlarında aşırılığa kaçmamaya özen gösterir. Sakinliği bazen sinir bozucu derecede olabilir. Kendisine bağırılmasını sevmez. Rahatına düşkün olduğu için işine gelmeyen lafları duymazlığa vurur. Rahatının bozulmasına tahammül edemez.

Alain gözü kapalı kuralları çiğneyebilir. Herkesin bu konu da rahat olmasını anlayışla karşılar. Bu durumu özgür iradeyle yapılan hareketler olarak görür ve herkesin böyle davranması gerektiğini düşünür. Kişi ayırımı yapmaz ama kendisi bir işle meşgulse önünde engel olan kişilerden nefret eder.

¤ Örnek Rp ~ (Eski veya yeni, size ait herhangi bir Rp olsun lütfen. Çalıntı Rp kopyalan üye, fark edildiği an da banlanır! Ayrıca sitemizin kalitesi için Rp'si belli bir seviyenin üzerinde olmayan üyeler, siteye kabul edilmeyecektir.)

Merdivenleri ikişer üçer çıkarken kafasındaki tek soru işareti bu derste hangi büyüyü öğrenecekleriydi. Eh, üçüncü kat koridoruna geldiğine göre de bunu öğrenmeye çok yaklaşmıştı ama Orlando’nun sabırsızlığı merakıyla buluşunca da zaten hızlı olan adımlarını birkaç kat daha hızlandırarak yürümesi de kaçınılmaz oluyordu. Merdivenleri tırmanmak için son dönemeci de döndükten sonra önünde uzanan hareketli taş merdivenlerde dengesini kaybetmemeye özen göstererek basamakları birer birer tırmanıyordu. Dördüncü kata vardığında pek de uzun olmaya koridoru hızlı adımlarıyla aşındırıyor, gittikçe dersliğe daha da yaklaşıyordu. Gözlerindeki istek, dersliğe her yaklaştığında biraz daha artıyordu.

Derslikten içeriye girdiğinde gözleri geçen sene Profesör O’Connar’ın küçük Hufflepufflı kıza işkence yaptığı odaya takıldı. Yarım dönem boyunca burada uygulama yapmışlardı ve bu senenin de geçen dönemde olduğu gibi uygulama için bu odayı kullanacaklarını düşünüyordu. Düşünceleri kafasını sarmışken o, önünde 2 parça halinde dizilen sıraların birine oturmuştu. Çantasını sırtından indirip sol tarafına koymuştu ve profesörün dersi başlatmasını bekliyordu.

Neyse ki profesör çok geçmeden dönemin ilk Tılsım dersini başlatmıştı da dikkatini derse verebilecekti. Profesör bugün iki büyü birden öğreneceklerini söylediğinde Orlando’nun gözlerinde oluşan parıltı fark edilmeyecek derece de değildi. Özellikle de bir lanet öğrenecek olmaları onu daha da memnun etmişti. Kalkan büyüsünü de sevmişti tabii ama lanet daha çok dikkatini çekmişti. Öncekinden daha sessiz bir şekilde dinlemeye devam ettiğinde bunu bir de uygulamalı olarak yapacaklarını duyması adeta sevinçten uçmasına neden olmuştu. Fakat sessizliğini bozmamak adına yaşadığı tüm sevinçlerini içine atmayı başarabilmişti. Herkesin uygulama odasına gideceğini duyduğunda kendini sıranın dışına atarak uygulama odasına akan kalabalığın arasına karışmıştı.

Çok geçmeden tüm odayı dördüncü ve beşinci sınıflar doldurmuş, herkes ikişerli olmuştu bile ama Orlando’nun henüz bir eşi yoktu. Ta ki sarışın, yeşil gözlü ve armasından anladığı kadarıyla Ravenclawlı bir oğlan onunla eş olmak istediğini söyleyene kadar. Tereddüt bile etmeden kabul etmişti. Bu büyüyü bir an önce uygulamak istediği her halinden anlaşılıyordu. Adının Alain olduğunu öğrendiği çocuk laneti ilk sırada yapmayı Orlando’ya bırakmıştı. Doğrusu bu durum Saverio’nun gözünde çocuğa artı puan kazandırmaya yetmişti bile. Sıra teker teker tükenirken o, asasını elinde çeviriyor ve sıranın kendisine gelmesini bekliyordu. Yanındaki çocuk da büyülü sözleri söyleyip bitirdiğinde sıra kendisine gelmişti. *En sonunda…* diye geçirdi içinden ve pek de kalın olmayan ses tonuyla büyülü sözleri haykırdı. “Conjunctivitis!” Sesi pek kararlı ve kesin çıkmasa da başarılı bir büyü yapmıştı. Işık huzmesi Alain’e doğru ilerlerken çocuğun koruma büyüsünü yaptığını duymuştu. Kendisi de geri tepen büyüye bir kalkan yaparak büyüyü havada yok olmaya mahkûm etmişti.

Şimdi sıra karşısındaki çocuktaydı. O, kendisine laneti uygulayacak ve Orlando’da ona kalkan büyüsünün ne kadar kuvvetli olduğunu gösterecekti. Evet, kalkan büyüsünü daha önceden denemişti ve oldukça da başarılı olmuştu. Kendisini savunmadaki ve karşıdakine saldırma konusundaki yeteneği apaçık görülebiliyordu. Bu yüzden en sevdiği dersler arasında Tılsım ve Karanlık Sanatlara Karşı Savunma vardı. Tüm bunları düşünürken sıra adeta bir nehir gibi akmış, uygulama sırası karşısındaki çocuğa gelmişti. Kesin bir tavırla söylediği büyülü sözler karşısında Orlando bir parça şaşırsa da bu onun dikkatini dağıtamamıştı. “Protego!” Kendisine gelen büyüye karşılık emreden bir tonda söylediği bu karşı büyü o kadar etkili olmuştu ki büyü havada bir saniye içinde yok olmuştu. Sırasını başından savdığına göre yapması gereken tek şey oturup diğerlerinin de sırasını savmasını beklemekti. Yaklaşık on dakika sonra sıradaki herkes uygulamayı bitirmişti ve profesör dersin bittiğini bildirmişti. Sessizce sırasında bıraktığı çantayı almaya ilerliyordu ki eşi olan çocuk yanına gelmiş onu tebrik ediyordu. “Seninde yeteneğin göz ardı edilemezdi doğrusu.” Yanından hızlıca ayrılan çocuğunda derslikten bir an önce çıkanlara karıştığını görünce duygusuz bakışlarıyla çantasının bulunduğu sıraya doğru ilerledi. İçinden çıkardığı Tılsım kitabını geri çantasına tıkarken kafasında işledikleri büyüyü tartıyordu. İşe yarayan iki büyü öğrenmişlerdi. Bu düşünce bile yüzünde gülümseme belirtebiliyorsa ileride işleyecekleri karmaşık büyüleri başardığını düşününce kendisini hazmedemediği sevinç dalgasına kaptırmaması işten bile değildi. Çantasını sol omzunun üstüne attıktan sonra dersliği terk eden kalabalığa karıştı.

Konu: Geri: ~ Alain Isaac Stenson Paz Kas. 09, 2008 9:55 am

Slytherin ~