Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Aşağıdaki İlan Panosu, yeni duyuru eklendiğinde kızaracaktır. Güncel duyuruları oradan takip edebilirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Beklentiler

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Romina M. Levy
Slytherin I. Sınıf
Romina M. Levy


Mesaj Sayısı : 258
Yaş : 35
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : İstemiyor.
Kayıt tarihi : 07/11/08

Beklentiler Empty
MesajKonu: Beklentiler   Beklentiler I_icon_minitimePaz Kas. 09, 2008 6:21 am

“Tatlım, bir kedi istediğinden emin misin? Baykuş daha yararlı olur gibime geliyor…”
“Anne, ısrar etme artık, sürekli etrafa pisleyen ve kafesini temizlemek zorunda kalacağım bir hayvan istemiyorum o kadar. Ayrıca sırf kediden korkuyorsun diye beni durduramazsın, gri bir tane istiyorum.”
“Çok dik kafalısın Romina.”
“Ben kararlı sözcüğünü tercih ederim.”

Annesiyle kısa ve gündelik bir tartışma içine girmiş olan küçük cadı, Çatlak Kazan’ın bir duvarını tutmuş olan taş şöminedeki yeşil alevler arasından çıkıp üstünü silkeledi hafifçe. Cisimlenmeyi öğrenmek için can atıyordu, bu ulaşım biçiminden oldum olası nefret etmişti, neredeyse süpürgeyi tercih edecek kadar. Üstelik uçmaktan ve Quidditch’den de nefret ederdi. Annesi hiç sektirmeden bir tanıdığını görüp “Florance! Ne hoş bir sürpriz!” haykırışları eşliğinde masanın tekine ilerlerken Romina da gözlerini devirip kirli camdaki yansımasından kendini kontrol etti. Alevler arasında savrulmaktan düzgün atkuyruğu biraz gevşemiş ve beyaz elbisesi küllenmişti. Sıkıntıyla eteğini silkelerken daha temiz bir ulaşım yöntemi olup olmadığını en kısa zamanda öğrenmeye karar vermişti, serin havadan onu pek korumayan pamuklu kumaştaki tozlardan kurtulunca, el alışkanlığıyla saçını bir kez daha topladı. Annesi ölçülü bir neşeyle sayısız arkadaşından birisiyle sohbet ederken, genç cadı da soluk mavi gözlerinde ince bir merakla etrafı süzmeye başlamıştı. Bunun için epeyce vakti olacaktı, annesinin sohbetleri asla bitmezdi.

Dışarıdaki kapalı ve serin yaz sonu havası, tipik bir Londra gününü taçlandırmaktaydı. Ara sıra çiseleyen yağmur, Çatlak Kazan’ın tarihin başlangıcından beri temizlenmemiş gibi duran camlarında izler bıraktığından, dışarısı çizgi çizgi görüntüler veriyordu içerideki müşterilere. Muggle sokağına bakan camdan, geciktikleri işlerine yetişme telaşında olan bir iki koyu elbiseli kadın ve erkeğin geçişi dışında insan görülmüyordu. Tuğladan yapılmış apartmanlar, gri güne sıcak bir tonda eklemeler yaparak tekdüzeliği bozmaktaydı sadece. Dışarının soğukluğuna inat, Çatlak Kazan’ın içi en kalabalık günlerden biri olması sebebiyle dolup taşmıştı. Henüz erken sayılabilecek bir saat olmasına rağmen, Romina kendisi gibi alışverişi çabuk bitirmeyi tercih etmiş Hogwarts öğrencilerini ve ailelerini görebiliyordu. Bir kısmı, ailesinin tanıdığı insanlar olması sebebiyle bildikti, geri kalanların kim olduğu konusunda en ufak bir fikri bile yoktu.

Koyu renkli kumaşlar deryasında bir papatya gibi dikilmeye son verip, annesinin yanına doğru ilerledi Romina sakince. Annesinin koluna asılmaksızın hafifçe dokunarak sohbetini bölerken, konuştuğu kadından nazikçe özür dilemeyi ihmal etmemişti elbette: “Özür dilerim Mrs. Bonde, anne bir saniye gelir misin?” Amelia Bonde’un yüzünü, annesinden kendisine parlak ir gülümsemeyle çevirdiğini gören Romina, içinden bıkkınlıkla haykırmaktaydı ama duruşunu bozmadı. “Ah, Romina! Ne kadar da büyümüşsün canım, yıllar ne çabuk geçiyor, değil mi Sylvia? Demek okula başlıyorsun, eminim iyi bir öğrenci olacaksın.” Gülümsemekle yetindi Romina içindense başka şeyler geçiyordu. “Küçük kalsam daha mı az şaşıracaktı acaba? Sahte sevgi gösterileri kocaman insanları bile küçük düşürüyor…” Annesinin koluna bir kez daha dokunarak, sarışın kadının dikkatini nihayet kendisine çekip alçak sesle konuştu: “Anne, geç kalmak istemiyorum, ne zaman gideceğiz? Alınacak bir sürü şey var ve bunları etraf daha fazla dolmadan halletmek istiyorum ben…” “Acelen ne hayatım? Merak etme, buradan olmasa bile bir yerden gri bir kedi yavrusu buluruz, okul kitaplarının bitmeyeceğinden de eminim. Neden biraz oturup bir şeyler yemiyorsun? Hemen dönerim.”

Romina sinirlenmemeye çalışarak iç geçirdi ve “Peki.” Dedi sadece, görünür bir yerde gözüne kestirdiği en temiz masaya yürümeden önce. Sesindeki sıkkınlığı annesine sezdirebildiğini umuyordu çünkü ortam bundan fazlasını yapmasına elverişli değildi. Rahatsız sandalyeye yerleşip naneli limonata sipariş ettikten sonra garson ikinci kez çağırıp bir de çikolatalı ve meyankökü parçalı kek söyledi. Sabah kahvaltıda oldukça az yemişti ve annesi de yirmi dakikadan önce arkadaşlarından ayrılıp yanına dönmeyeceğine göre bir şeyle yiyebilirdi. İnce parmaklarıyla masada bir ritm tutturdu, kedisine ne isim bulacağını şimdiden düşünse iyi olacaktı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darksideofhogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f6/romina-m-le
Josiane Dyre Gyath
Hufflepuff I. Sınıf
Josiane Dyre Gyath


Mesaj Sayısı : 53
Kayıt tarihi : 08/11/08

Beklentiler Empty
MesajKonu: Geri: Beklentiler   Beklentiler I_icon_minitimeSalı Kas. 11, 2008 9:18 pm

*Daha ne kadar ?* Söze dökülmemiş bu soru aklını kurcalamaya devam ederken, bir yandan da koca salonun içinde bir ileri, bir geri gidip duruyordu. Daha ne kadar bu lanet olası şeye maruz kalacaktı? Zaten sabahın köründe tatlı uykusuyla arasına girilmişti, bir de üstüne üstlük şimdi annesini beklemek zorundaydı. Neymiş bu ilk senesi olduğu için kızlarını yalnız bırakırlarsa kendilerini asla affedemezlermiş, hem bu durum sokakları karıştırıp kaybolmasına neden olabilirmiş, bununla beraber onu bütün gün aramaktan daha mühim işleri varmış. Tanrı aşkına! Tek ve kocaman bir cadde olan Diagon Alley’de kaybolmak ne mümkün! Hadi kabalığı geçerli bir neden olarak varsayalım, bu durumda Çatlak Kazan’ı bulamamak aptalca! Ve annesinin geçerli nedenleri - kendisine göre- deli saçmasından başka bir şey değildi. Ama buna boyun eğmek zorundaydı. En azından birkaç gün daha… Birkaç gün sonra Hogwarts’ta yeni bir hayata başlayacaktı, özgürlük denen duyguyu hat safhasına kadar duyumsayacaktı içinde. Belki de bunun için istiyordu ya, evden uzaklaşmayı. Bir yandan ise zayıf yönleri ağır basıyordu. Alışkanlıklarını geride bırakma, yalnız kalma korkusu ve yeni yaşam biçimi. İstekleri her zaman ağır bassa da, zayıf yönleri bunu bastırmaya yetip de artıyordu bile. Ama alışmak zorunda olduğunu da biliyordu, en azından kısa bir süreliğine…

Düşüncelerinden sıyrılarak bulunduğu duruma geri dönmüştü ve hala bekliyordu. Devasa salonun en dip köşesinde duran Fransız stili, etrafı oymalarla süslenmiş olan baba yadigarı saatin üzerine odaklandı. Akrep ve yelkovan tam on biri gösteriyordu. On bir mi? Neredeyse bir saattir odanın içinde dolanıp durmuştu. “Josiane! Hazır mısın?” aniden irkilmesine sebep olan annesine ait bu sözcüklerle beraber arkasını döndü. Joelle Gyath merdivenlerin başında durmuş, meraklı gözlerle kızını süzüyordu. Annesi de hazır olduğuna göre gitmek için hiçbir engel yoktu. Annesinin bakışlarından sıyrılarak gümüş kenarlıklı şöminenin, kendisi gibi gümüş olan çanağından bir tutam ışıltılı, yeşil tozdan alarak, annesinden önce davranıp şömineye girdi. Toz parçacıklarının burun deliklerinden içine nüfuz ettiğini hissedebiliyordu. Hapşırmamaya çalışarak elini yere yatay olarak doğrulttu ve tozları fırlatarak “Çatlak Kazan!” diye haykırdı. Hafif mide bulantısı ve dönme hissiyle beraber kendini Çatlak Kazan’da buldu.

Şöminenin rahatsız ortamından dışarı adımını attıktan sona, arınmak istercesine üzerindeki tozları silkti. İri, mavi gözlerini etrafta dolandırdı. Kalabalık… Böyle olacağını tahmin etmişti. Muggle’lar gibi büyü dünyasının da bu saatleri yoğum tempolu geçerdi, dönemin başlangıcından önce ise normalin iki katı kalabalık. Bu deneyimi ablası Hogwarts’a başlamadan önce edinmişti. Gerçi hala Hogwarts’taydı ama alışveriş için ailesi yerine arkadaşlarını tercih etmişti. Gelmemesi Dyre için daha iyi olmuştu, en azından alışverişi burnundan getirme zorunluluğu duyan bir ablası olmayacaktı. Düşünürken etrafa göz atmayı sürdürdü. Bir diğer dikkatini çeken şey ise uğrak bir mekan olmasına rağmen karanlık olmasıydı. Birde gökyüzündeki bulutların koyu ve öfkeli duruşlarına bakılınca ortam bir nebze daha kararmıştı. Aslında boğucu ortamlardan nefret etse de burası ona sevimli gelmişti. Ardından yeşil bir bulutun alevlendiğinin farkına vardı. Annesi gelmişti. Ona doğru ilerlerken bir yandan da konuşma çabaları içindeydi. “Oh Dyre, ufak bir işim çıktı. Birazcık burada bekleyebilirsin sanırım. Yarım saat sonra burada olurum” Sözlerini tamamladıktan sonra kızının yüzüne bile bakmadan kalabalığın içine karıştı. Evet, yarım saatliğine de olsa özgürdü, tabii han sınırları içerisinde.

Neredeyse yarım saattir aynı yerde dikilmiş, etrafı izliyordu. Bacaklarının kopmak üzere olduğunu hissettiğinde oturma isteği uyandı içinde. Kalabalığın içine karışarak boş bir masa aradı ama bu yağmurda herkes içeriye sığındığından bu kalabalık içerisinde boş masa bulması neredeyse imkansızdı. Çaresiz bakışlarla etrafı seyretmeye devam ediyordu ki, ileride bir yerde sarışın bir kızın tek başına oturduğunu fark etti. En azından yorgunluğunu giderene kadar oturur, daha sonra kalkardı. Masanın yanına geldiğinde kız henüz onu fark etmemişti. “Erm, ortam kalabalık olduğundan boş masa bulmakta zorlandım. Oturabilir miyim? Bu arada adım Josiane, Josiane Dyre Gyath.” Demişti en masum tavrıyla…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Romina M. Levy
Slytherin I. Sınıf
Romina M. Levy


Mesaj Sayısı : 258
Yaş : 35
Rp Yaşı : 11
Kan Statüsü : Safkan
Rp Partneri : İstemiyor.
Kayıt tarihi : 07/11/08

Beklentiler Empty
MesajKonu: Geri: Beklentiler   Beklentiler I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 4:06 am

Önüne geleli çok zaman geçmemiş pastasını didiklerken bir yandan da limonatasını yudumluyordu Romina. Bu şekilde vakit öldürmekten nefret ediyordu, annesiyle para çekseler alışverişe kendisi devam edebilirdi ama burada oturup beklemek zorundaydı ve ilk kez çıktığı okul alışverişini böyle savsaklamak sinirlerini bozmuştu. Ağız dolusu kremalı pastayı hızla midesine yollarken, tereddütlü bir sesin sahibinin masasına oturmak için izin istediğini duyunca kafasını kaldırdı tabağındaki kırıntılardan. Karşısında sarışın, canlı bir mavi renge sahip gözlerle onu süzen bir kız vardı ve kendisiyle yaşıt gibiydi. Kızın “Bu arada adım Josiane, Josiane Dyre Gyath.” Diyerek kendisini tanıttığını duyunca boş boş bakmakta olduğunu fark edip biraz toparlandı ve karşısındaki sandalyeyi gösterip: “Sorun değil, oturabilirsin.” Diye yanıtladı onu. Kız dikilmekten kurtulmuş olmanın rahatlığıyla karşısına otururken ismini söylemekte geciktiğini fark etmişti Romina: “Romina Levy.” Dedi kısaca ve tabağıyla ilgilenmeye devam etti.

Sessizce geçen birkaç dakikanın ardından kafasını kaldırdı Romina, annesini gözünü kestirmeye çalışıyor ancak sarışın kadını hiçbir yerde göremiyordu. Tekrar öfkelendiğini hissederek çatalı biraz sertçe bıraktı tabağına ve kendisine hakim olamadan söylendi: “Neden sürekli birileriyle karşılaşmak zorunda ki? Neden? Neden bugün?!” Sertçe üfleyip bardağına uzandığında, karşısındaki kızla göz göze geldi ve onun bakışlarını özür dilercesine yanıtlayıp içeceğinden bir yudum aldıktan sonra konuştu bezgin bezgin: “Annemi bekliyorum da… Her zamanki gibi.” Gözlerini devirirken içinden söylenmeye de devam ediyordu: “Şimdiye kadar eve dönüş yoluna çıkmış olurduk herhalde. Her zaman başka işleri var, her zaman arkadaşlarıyla meşgul. Merlin aşkına! Daha ne kadar beklemek zorundayım ki??” Sinirini yatıştıracakmış gibi, pastasından ufak bir lokma alıp hafifçe ağzına attı. Hafif buruk bir tadı olan sosun ve kremanın tadı damağında yayılırken suratı asıktı. İnsanların önünde öfkelenmeyi hiç sevmezdi, fazla kontrolsüzce buluyordu bunu ancak dakikalardır tanımadığı bir kızın önünde öfkeyle oflayıp pofladığı düşünülürse tam da bu kontrolsüzlüğe yakışır bir şekilde davranmaktaydı. Öne eğilmiş durmaktan ağzıyan sırtını, rahatsız tahta arkalığa yaslayıp karşısında oturan sarışın cadıya baktı: “Sen de mi birisini bekliyorsun?”




**Aşırı kısa ve özensiz oldu farkındayım ama sınavların ertesinde kafam çalışmıyor resmen, RPyi bekletmemek adına bir şeyler yazdım. Bir sonrakine telafi edeceğim, kusura bakma.**
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darksideofhogwarts.yetkin-forum.com/lejant-f6/romina-m-le
 
Beklentiler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Londra :: Diagon Yolu :: Çatlak Kazan-
Buraya geçin: