Elisamarie J. A. Forét

Konu: Elisamarie J. A. Forét Çarş. Kas. 19, 2008 1:17 pm

¤ Adı ~ Elisamarie Jacqueleen Adelaide
¤ Soyadı ~ Forét
¤ Yaşı ~ 11
¤ Kan Statüsü ~ Safkan
¤ Uyruğu ~ Fransız

¤ Fiziksel Özellikleri ~
Elisamarie J. A. Forét Naomi_watts_19

Dalgalı ve bazen kıvırcık olan saçları hep aynı hizadadır. Sinirlendiğinde bembeyaz olan teni, normal buğday rengidir. Gözleri ise kızdığında buz mavisi olur, normalde çok koyu olmayan bi' mavidir. Uzun boylu ve zayıftır. Mat renkli kıyafetleri tercih eder.

¤ Kişisel Özellikleri ~
Canayakın ve arkadaş canlısıdır ama bunu ilk tanıştığı kişilerde göstermez; gayet soğuk davrandığı olabilir ve güldüğünde her yana ışık saçan dişleriyle gülümsemez ama bunu onlara gülmeyi sevmesinin yanında, gösteriş için yapıyordur. Davranıldığı gibi hissedildiğine her zaman inandığından ve her zaman güldüğü için mutlu biridir. Mutluluğunu başkalarıyla paylaşmayı, mutsuzu da teselli etmeyi sever.Yardımseverdir, muhtaca yardım eder. Bakımlıdır, şifalı bitkilerle hazırladığı kremlerle kendisine bakım yapar. Sinirlendiğinde, birden sertleşip çok kaba davranabilir, en yakın arkadaşının bile tanıyamayacağı biri olup, çıkar. Bu durumlar olmadıkça her zaman kibar, nazik birisidir. Arkadaşlarını dikkatli seçer ve dostuna bağlı kalır ama kimsenin peşinden de koşmaz. Arkadaşlarının hatalarını birkaç kere görmezden gelebilir ama üçüncüsünde hala aynı hatayı devam ettiriyorsa mesafeli davranmaya başlar. Boş zamanlarında ya yazar ya da okur. Çok akıllıdır. Okudukları hakkında düşünür ve okurken okuduklarının altını çizer, çeşitli işaretler koyar. Bu işaretleri koyduğu kitapları tekrar okuyacağı zaman sadece bu işaretli, önemli yerleri okur. Not aldığı deftere küçük küçük özetler yazar. Yalancılardan, dedikoduculardan nefret eder, arkadaşlarını seçerken onlara yaklaşmayıp, muhattap olmaz. Yağmuru sever, yağmurun sonucunda çıkan sessizliği, sakinliği sever. İçinde dolandırıcılık olan işleri sezer, insanları gözünden anlar. Mükemmelliyetçidir, insanları kırmadan lafın arasında söyler. Kendisinin bir eksiğinin söylenmesi yerin dibine girmesini sağlayabilir. Ailesine uygun bir kız olmaya çalışır. Bazen hiçbir şeyi umursamaz. Boyalarını ve renkleri sever. Resim yaparken bir sürü renk kullanır; canlılığı sever ama fazla göz alan renkleri tercih etmez. Kafasına koyduğu her şeyi yapar.

¤ Ailesi / Geçmişi ~
Forét, orman anlamına gelir. Tüm aile bireyleri Fransız ve safkandır, melez yoktur. Aile bireyleri sık sık bir araya gelir, her hafta birinin evine gidilir ve yemek yenip, sohbet edilir. Zarifliği ve bilgeliğiyle dikkat çeker. Birçok aile üyesi hacmi ne olursa olsun bir kitabı sevdiyse onu bitirmeden elinden bırakmaz. Adelaide'ın bir de kardeşi vardır; Adeline. Anesi Adela ve babası Javier hayattadır.

¤ Örnek Rp ~
Lisa, homurdanarak uyandı. ^Aaah! Bu ayağıma tüylü bir şey değdirip de beni uyandıran kim?^ Ayaklarının üzerindeki yorganı sertçe çekti, ayağına değen yumuşacık tüy kedisinin kuyruğuydu. Onun kuyruğu diğer kedilere oranla daha uzundu ve tüyleri - belki de onu çok sevdiğinden ona öyle geliyordu - daha yumuşaktı. Onu ürkütmeyecek ve uyandırmayacak bir şekilde okşadı kahverengi, beyaz ve aralarda gri olan tüylerini. Akşam hatırladığı kadarıyla, yerde sepetinde yatıyordu. Nasıl çıkmıştı yatağa? Yatak onun zıplaması için oldukça yüksekti.
Zıplayarak indi yataktan, birkaç yer sökülmüştü. Belki de sepetinde üşümüş ve tırmanarak yatağa çıkmıştır. Omuzunu silkti. Saat gözüne takıldı o anda, kedisi sanırım onu tam zamanında kaldırmıştı. Oysaki o saatin erken olduğunu sanıyordu. Gardırobunu inceledi, her zamanki gibi şık giyinmişti. Saçlarından sıkılmıştı, yandan topladı ve omzunun üzerinden öne aldı sarı saçlarını. Cüppesini üzerine geçirdi en son, cebinde asasının olup olmadığını kontrol etti. Çantasını omzuna taktı, Tılsım Dersi'ni iple çekiyordu, sevdiği ve başarılı olduğu bir dersti bu.
Yılın ilk dersine gireceklerdi, her sene olduğu gibi yine heyecanlıydı. Kalbi sanki dersliği bulamayan, heyecanlı, korkmuş küçük bir kız çocuğunun kalbi gibi küt küt atıyordu. Gerçekten dört yıldır gittiği dersliği bulamayacak diye korkuyordu nedense, saçma bir düşünce olduğunu kendisi de biliyordu oysaki. İkinci dersleri Sihir Tarihi seçmeli ders olsa kaç kişi girerdi acaba ya da giren olur muydu? Bu düşünce üzerine yüzünde bir gülümseme belirdi. Her binadan belki bir ya da iki kişi seçerdi.
Taş basamaklardan merdivenleri çıkıyordu bunları derken. Etrafına bakındı birinci sınıfa başlarken trende tanıştığı Jacqueleen değil miydi o? Koşa koşa yanına gitti, tanır mıydı onu acaba? "Jacqueleen? Hatırladın, değil mi beni?" Gözlerinin içi parlıyordu. Birkaç yıldır görüşemiyordu onunla, özlemişti. O da onun gibi bir Fransız kızı idi hatırladığına göre, ilk arkadaşı yabancı değildi. "Lisa, ahh hatırlamaz olur muyum? Nasılsın canım?" Unutmamıştı demek, merdivenleri beraber çıktılar, bir yandan da sohbet ediyorlardı.

Yorucu bir şekilde dört ders geçmiş ve son iki ders olan Tılsım Dersi gelip çatmıştı. Buna seviniyordu, yavaş yavaş basamakları çıkıyordu. ^Uygulamalı yaparsak umarım Jacqueleen ile eş oluruz.^ Dördüncü kata gelmişti sonunda, kapıyı açmasına gerek kalmamıştı zaten açıktı. Sınıfa adım attığında camlardan gelen hafif rüzgâr, çoktandır omzunun arkasına gitmiş at kuyruğu olan saçlarının bir tutamını uçuşturuyordu. Camlardan gelen rüzgârın rahatlıkla gelebileceği bir sıraya oturdu, çantasını biraz yana kaydırdı ve başını sıraya yasladı. Profesöre baktı dikkatlice, gözlerinin altı şişti. ^Hiç mi uyumamıştı bu kadın?^ Sınıf dolunca, profesör sıraların arasında dolaşmaya başladı. Konuşurken Lisa'nın bakışları profesörün üzerindeydi. Profesör kendini tanıtıp, adının Eileen Garcia olduğunu söyledi. Güzel isimdi.
Profesör masanın üzerine oturup, bacak bacak üstüne attı. Bahçeye doğru konuşuyordu. Uygulamalı olacağını ve bu uygulamalı dersin arkadaki odada yapılacağını söylüyordu. Lisa'nın bakışları, Jacqueleen'ı aramaya başladı. Bulunca ^Beraber olalım mı?^ diye eliyle işaret yaptı. O da 'tamam'
anlamında başını salladı.
Conjunctivitis Laneti’ni deneyeceklerdi, bu lanet karşındakinin gözünü hedef aldığında görüşü etkiliyormuş ve bir süre fazla göremiyormuşsun. Profesör, lanetten etkilenen biri olursa şifacılar tarafından özel olarak yapılan iksiri içeceklerini söyledi. Diğer odaya geçtiler çabucak, her ne kadar sessiz olun dese de profesör bazıları yüksek sesle konuşuyordu. Diğer odaya geçince hemen Jacqueleen’ı aramaya başladı. O kendisini görmüş, işaret ediyordu. Adelaide ise bazı durumlarda bakar-kör olduğundan – sanırım bu yüzden o lanet gerekmiyor ona – onu geç görebilmişti. Sınıf sanırım uygulama için oldukça genişti. O sırada sıkıca elinde asasını tutuyordu.
Aralarında önce Jacqueleen’ın laneti deneyeceği üzerinde karar verdiler. Onun ağzı açıldığı anda “Protego!” Diye haykırdı ve böylece laneti kırdı; ama onun bir hakkı daha vardı. Bunu unuttuğundan başka yönlere bakıyordu, o sırada gelen laneti görmemişti. Birden bire ne olduğunu anlamadı, nereye baksa garip garip şeyler görüyordu. O sırada yanına gelen birinin onun eline verdiği bardaktan bir yudum iksir aldı. E, hâlâ aynıydı. Bir süre sonra yavaş yavaş düzelmeye başladı görüntüler; artık laneti yapma sırası ondaydı. “Conjunctivitis!” Haykırdı laneti. Jacqueleen, yere savruldu aniden. Telaşla başına koştu ve hemen bir bardağa az miktar iksir doldurdu. Ağzına birkaç damla döktü, iyi görünüyordu bir dakika sonra. Profesör konuştu o anda, dersin bittiğini bildiriyor ve sınıftan çıkabileceklerini söylüyordu. Bu konuşmadan sonra herkes diğer sınıfa geçti ve çantasını alarak dışarı çıktı.

***
Hazırladığım rp berbat olmuştu, bu önceden bir başka sitede Tılsım Dersi için yaptığım rp idi.

Konu: Geri: Elisamarie J. A. Forét Çarş. Kas. 19, 2008 1:42 pm

Ravenclaw ~