Elle Ramona Revenge

¤ Adı ~ Elle Ramona
¤ Soyadı ~Revenge
¤ Yaşı ~11
¤ Kan Statüsü ~Safkan
¤ Uyruğu ~İngiliz

¤ Fiziksel Özellikleri ~


¤ Kişisel Özellikleri ~

# Daima söylenenlerin arkasındaki asıl anlamı arar.Hayal gücü sınırsız olmakla birlikte, düşünceleri bulunduğu anın ötesinde, akılcı ve sezgiseldir.Dik kafalıdır.Kendi doğrusu dışında bir şeye zor inanır.Onun napacağı hakkında bir fikriniz olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuzdur.Zeki insanlara ilgi duyar..Sınır tanımaz.Çok güçlü görünmeye çalışır her zaman,hiç kimsenin dediği bir şeyden etkilendiğini göstermez.Her şeyi içinde yaşar dışına yansıtmaz.Ona kötü bir şey söyleyenleri zayıf yönlerinden vurur.Altta kalmaz.Karanlığı ve yalnızlığı sever.Küçükken gece olmasını bekler ve sonra camının önüne geçerek dışarıyı izlerdi.Ay'ı onun ışığını sever.Gizemli bir büyüsü olduğunu düşünür.Gizemli şeylere ilgi duyar ve çözmeye çalışır.Zor şeyleri sever.Hiç bir şey için ağlayamaz.Uzun zaman önce bırakmıştır ağlamayı.Bu yüzden de her şey içinde birikir ve bir anda patlayabilir.Ağlayanlara da anlam veremez.Muggle ları sevmez ama akıllı olduklarını düşünür.Bulanıklardan nefret eder ama bunu göstermemeyide tercih edebilir.Sırlarını,içini,düşünceleriniz yalnızca çok yakınları bilir.
# Kolay arkadaş edinemez.Bu nedenle birine dostum diyebilmesi için gerçekten ona güvenmesi,o kişinin Ramona'nın güvenini kazanması gerekir.Girdiği ortamlarda kendini belli etmekten hoşlanmaz,her zaman için suskunluğunu korumayı tercih eder.Arkadaşlarıyla ve yakınlarıyla arasının iyi olması onları yarı yolda bırakmayacağı anlamına gelmez.Yardım edeceği kişinin onun gözündeki değerinin çok büyük olması gerekir.Meraklı değildir kesinlikle.Kimsenin yaptığı bir şey umrunda olmaz,olsada değilmiş gibi davranır.Dışı asla içini yansıtmaz her zaman dayanıklı görünmeye çalışır.Soğukkanlıdır.Aslında birine iyi davranmasının arkasında yatanları çoğu zaman kimse farkedemez.Sadıktır.Sadık olduğu şeye yada kişiye yalan söyleyemez.Reddedemez onu çoğu kez.İnce detaylar aklında kalır ve onlara önem verir.Sadık olacağı şeye gerçekten de önem vermesi gerekir.Ona yaklaşmak zordur.Ne kadar dostça davranırsa davransın,arada her aman mesafe bırakır.Özgürlüğü onun için o kadar önemlidir ki bu yüzden en yakın ilişkilerini kesip atabileceği gibi, yine özgürlüğü adına her türlü özveride bulunur.Herhangi bir konuda karar vermeden önce tüm olanakları göz önünde bulundurur.Güvendiği kişilere ardım etmeyi sever ancak,tanımadığı kişiler umrunda olmaz,zaten güvendiği kişiler de yok denebilecek kadar azdır.Hiç bir zaman yaşanan efsanevi aşklara inanmamıştır.Başkasını öyle bir tutkuyla sevebileceğini hiç düşünmemiştir.Belkide başına hiç gelmediğindendir kim bilir...

¤ Ailesi / Geçmişi ~

# 1600'lü yılların başında, Londra'da başladığı tahmin edilen Revenge soyu, İngiltere'nin köklü ailelerinden sayılmaktadır. Genelde Beauxbatons'a çocuklarını emanet eden aile, yetenekli gördüğü çocukları Hogwarts'a yollamaktadırlar. Bu tamamen bir aile geleneği olmuştur ve devam etmektedir. Elle'de bu ailenin son fertlerinden olmak ile birlikte tek çocuktur. Aile safkanlığa önem verir fakat bu bir tarafta bulunacakları anlamına gelmez. En azından dışarıdan göründüğü kadarıyla.



¤ Örnek Rp ~

İşte yeni bir gün.Tüm maceraların başlayacağı yeni bir haftanın başlangıcı.Celia pazartesileri sevmezdi.Bunda erkenden kalkmanın verdiği o kötü duygunun yeri de oldukça büyüktü tabii.Yatağından ayrılmayı oldu olası sevmezdi.Gözleri şişti çünkü,henüz yeni kalkmıştı.Pencereden dışarıyı izliyordu.Bir eliyle gri,solgun perdeyi aralamış,diğeriyle ise saçlarını karıştırıyordu.Bulutlar,günün önemini anlatmak istercesine griydiler.Pencereden gözüken arazi sonbaharın tüm özelliğini taşıyordu.Dökülen yapraklar,yer yer birikmiş su toplulukları,yağmurlu hava...İleride,yemyeşil çimenlerle kaplı tepenin üzerinde Achille'nin oturduğunu farketti.Önünde bir kitap açıktı fakat daha çok gökyüzüyle ilgileniyordu.Dalıp gitmişti yine besbelliydi.Celia bu kadar çok ne düşündüğünü merak etti onun.Sürekli dalgın dolaşırdı."Şaşkın"diye geçirdi içinden.

Hışımla perdeyi tutan elini çekti.Solmuş perde tekrar aynı yerini aldı.Pencereyi örtme görevine geri döndü.Kız sandığından Slytherin cüppesini çıkararak üzerine geçirdi.Bunu yaparken hiç acele etmiyordu çünkü,çoğu kişi hala uyuyordu.Gözlerini ovalayarak lavaboya doğru ilerledi.Ayaklarını yere sürüyor,hızını yavaşlatıyordu.Olabildiğince ağır hareket ediyordu ama bunu uyuşukluğuna veriyordu.Aynanın karşısına geçti.Yüzüne bir kaç defa su çarptı.Soğukluğunu hissediyor,bu da ona oldukça iyi geliyordu.Sarı,düz saçları küçüklüğünden beri uzundu.Uzun saçı her zaman severdi.Elleriyle arkadan bir kuyruk yaptı saçlarını,önleri açıktı ve dağınık görünüyordu.

Taş soğuk koridorlarda ilerlerken,Achille'yi kaçırmamak için acele ediyordu.Bir süre sonra soluk soluğa kaldığını farketti ki,bahçeye gelmişti.Toprağın o taze kokusu burnuna çarptı ve bir anda olsa yavaşlamasına sebep oldu.Az ileride Achille başı öne eğik bir biçimde yürüyordu.Cüppesinde kan lekeleri ve yüzünde de çizikler vardı."Hey buda ne böyle?" diye geçirdi içinden kız.Sonra oldukça düşünceli ikizine yaklaşıp "Nedir bu halin?" diye cevap alamayacağını bildiği soruyu sordu.Achille ağır hareketleriyle başını ikizine çevirdi.Her zamanki alaycı ses tonuyla dudaklarını bükerek "Ben mazoşist bir insanım. Yoksa on üç yıl boyunca bunu öğrenemedin mi Celia?" demişti."Ah evet,aslına bakarsan öğrendim" diye geçirdi içinden kız,ama dışına yansıtmadı.Achille 'nin bu tavrı karşısında ondan uzaklaşmasını beklediğini biliyordu.Ama sonra,parmağını ikizinin yanağına bastırarak "Peki bundan zevk aldın mı?" dedi.İkizinin buna sinirleneceğini adı gibi biliyordu.Başıyla onaylayan bir hareket yaptıktan sonra uzaklaştı oradan çocuk.O uzaklaşınca Celia'da tılsım sınıfına doğru ilerlemeye koyuldu.

Sınıfa girdiğinde pek fazla kişi yoktu.Oturduğu sıranın arkasındaki bir kaç kız aralarında konuşuyorlardı-ki bu da sınıfta çıkan tek sesti-.Profesör içerideydi zaten ve bir kaç dakika içinde sınıf dolmuştu.Parşömenine bir şeyler karalamaya dalmıştı ki koca bir "Gıcır" sesiyle irkilmesi bir oldu.Kapıyı kapatan Profesör sakin tavırlarıyla konuşmaya başlamıştı.Profesör,adını ve okula ne zaman geldiğini belirten bir kaç cümle söyledikten sonra masasının arkasına geçerek ellerini dayadı.Kendinden oldukça emin gibi gözüküyordu.Sesini biraz daha yükselterek dersin işleyişi hakkında bilgi vermeye başladı."Uygulamalı ha,bu eğlenceli olacak..." diye düşündü Celia.Herkes gibi oda kalktı yerinden ve diğer sınıfa doğru ilerledi.Geldikleri sınıfa oldukça benziyordu ancak ortasındaki alan daha boş ve büyüktü.

Uğultuların başlamasıyla Profesör ellerini çırparak konuşmaya devam etti.“ Şimdi öğreneceğimiz büyü, Incarcerous büyüsü..." Celia yüzünün solduğunu hissetti.Belki daha eğlenceli bir büyüden başlayabilirlerdi.Profesör duvarın yanında bulunan sopa gibi ancak kolları bulunan ve pamukla kaplanmış aleti ortaya doğru çekti.Sonra kenara çekilerek,büyüyü uyguladı.Kolları sapta birleşmişti şimdi aletin,pamukla kaplı olduğu içinde oldukça belirgindi bu.Kendini göstermek isteyen,yüzlerinde gevşek gülümseme bulunan bir kaç öğrenci ön sırayı kapmak için acele ediyorlardı.Celia sadece gülerek izledi onları.Hiç bir zaman anlamazdı böylelerini.Sıra ona geldiğinde aletin karşısına geçti.Profesöre dönerek "Celia Mariella D'Aloise" dedikten sonra bakışlarını karşısında duran alete yoğunlaştırdı.Gözlerini kapadı ve asasını havada çevirerek "Incarcerous!" diye haykırdı.Aletin kolları bedene yapıştı şimdi.Büyüyü gerçekleştirmenin verdiği huzur bedenini kaplayan Celia diğerlerinin arkasına geçti.İki başarısız denemenin ardından Profesöre yönelen baskı dolu bakışlardan sonra dersin bittiğini açıklayan Profesör rahatlamış gözüküyordu.Ana derslikten eşyalarını alıp taş koridorlara çıktı.Az önünde Achille vardı.Ama yanına gitmeyecekti.Karnının guruldadığını hissetti...

*Celia diğer karakterimin adı