Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Aşağıdaki İlan Panosu, yeni duyuru eklendiğinde kızaracaktır. Güncel duyuruları oradan takip edebilirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Karanlığın İzinden

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Christina A. Carlisle
Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusu
Christina A. Carlisle


Mesaj Sayısı : 232
Yaş : 35
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk ve Gizemli
Kayıt tarihi : 03/11/08

Karanlığın İzinden Empty
MesajKonu: Karanlığın İzinden   Karanlığın İzinden I_icon_minitimePaz Kas. 09, 2008 11:33 am

Çehresine doğru esen rüzgara inatla salınıyordu bedeni, fazlasıyla loş denilebilecek Knockturn sokaklarında. Narin parmaklarını dalgalı, siyah saçları arasında hafifçe gezdirirken, dudakları da huzursuz bir edayla büzülmüştü sanki. Yıllardır beklediği emeli gerçekleşmişken böylesine sakin ve umutsuz denebilecek bir tavrı neden takındığını kendi de anlamıyordu fakat sürekli yaşadığı gibi, o lanet olası hisleri rahat bırakmıyordu yine Chris'i. Gücünün belki de doruğundayken böylesine bir tutarsızlık içinde olması hataydı aslında. Daha fethedebileceği öylesine çok kale vardı ki.. Bakanlık bunların başında geliyordu. Orayı hala ele geçirmiş değillerdi ama ne pahasına olursa olsun, Bakanlık'ı da indireceklerdi sonunda. *Lanet olası Marvin!* diye haykırdı sinirle, dişlerini sıkarken. O muggle bozması Bakanı bir türlü alt edememişlerdi. Öldürmek fazla dikkat çekerdi ve zamanı değildi aslında. Etki altına almak ise o kanı bozuklar kadar zayıflık göstergesiydi onun için. Bir yeri ele geçirmek istiyorsa, bunu temelden ve en tepeden olmak üzere iki şekilde ve paralel denilebilecek bir zaman mükemmelliğinde yapması gerekti. Göz bebekleri birer inciyi andırırmışçasına parıldarken mırıldandı kendi kendine; *Temiz iş.. Hmm, en sevdiğim.* Yakası ve kenarları yeşil, Slytherin işlemeli favori cüppesinin etekleri ardından salınırken, Kemik & Kan'dan dışarı taşan sesleri duyabiliyordu. Başını yavaşça göğe kaldırdı ve derin bir nefes çekti kendine. Huzur dolmuştu sanki bedeni; nereden geldiği bilinmeyen ama iliklerine kadar huzur veren bir duyguyla. Sonunda, kendine gelirmişçesine gözleri kısılırken, adımlarını da ağır ağır yöneltiyordu KK'ya doğru. Konuşması gereken biri vardı ve alması gereken bazı bilgiler. Ne de olsa, Hogwarts tamamen temizlenebilmiş değildi ve en yakın zamanda o işin de hallolması gerekiyordu.

Narin parmaklarıyla yavaşça kapıyı iterken, ona doğru dönen bakışlara aldırmadan girdi içeri. Kendinden çok daha saygı duyulan karanlık insanlarla dolu bir ortamda, Merlin aşkına kutsanmayı beklemiyordu zaten. Çehresine kattığı soğuk ve vurdumduymaz ifade yetiyordu ona... Göz bebekleriyle etrafı taradıktan sonra, bar kısmına doğru yönelerek oynattı kurumuş dudaklarını;

'Ejderha Boğması lütfen..'
"Hay hay efendim."

Ona doğru yönelen aç bakışlara fazlasıyla sert gelebilecek bir ifade takınarak uzun taburelerden birine otururken, misafirinin geç kaldığını düşünmeye başlamıştı artık. Bir yandan tezgaha doğru bırakılan içkisine hamle ediyor, diğer yandansa cüppesinin yakalarını düzeltiyordu. Saniyeler sonra, maviden yeşile dönen parlak ve acı sıvı dudaklarından boğazına doğru yol alırken, bu sert içkinin etkisiyle anlıkta olsa uyuşan bedeni rahatlatmıştı onu. Bakışları tezgahın hemen arkasında ki saate doğru kayıyor, hala üzerinde olan aç gözlere aldırmıyordu artık..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lleweyn Chloris
Kehanet Profesörü ve Ravenclaw Bina Sorumlusu
Lleweyn Chloris


Mesaj Sayısı : 115
Asa : Maun - Anka Teleği - 13.5 Inch - Yarı Esnek
Evcil Hayvanı : Tarantula - Armen -
Lakap : Hoşlanmaz ancak Lle diyen vardır.
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Tarafsız
En Belirgin Özelliği : Ağırbaşlı ve mantıklı. Yarı-vampir.
Kayıt tarihi : 07/11/08

Karanlığın İzinden Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın İzinden   Karanlığın İzinden I_icon_minitimePtsi Kas. 10, 2008 6:56 am

Zaman anılarını ve hatıralarını eskittikçe geçmişi ulaşılması zor bir hiçlikte kayboluyor gibiydi. Geleceğe bağımlı kalmaktan korkan Lleweyn kendini yorgun hissediyordu artık. Hedefleri, birer birer unutulduktan sonra yaşama tutunması için hiçbir amacı kalmamıştı. Karanlık tarafın hizmetkârları ve iyilik düşkünleri arasında süren savaş gizliden gizliye kayboluyordu. Kargaşayı uzaktan izlemeyi tercih eden genç kadın kısa bir süre sonra seçim yapması gerektiğini biliyordu. Kendi halinde, basit bir profesör olmayı diliyordu. Ancak yakın arkadaşları, karanlık tarafın gücüne inanarak taraflarını seçmişlerdi. Hogwarts bile onların elindeydi. Küçükken sadece öğrenciler arasında bina kavgaları olurken, şimdi Slytherin’li öğrencilerin etraflarına korku salmasından memnun değildi. Zekânın binasından mezun olmuştu, kötülüklerden uzakta sadece çalışmak için eğitilmişti. Birdenbire karşılarına çıkan seçim şansını nasıl yorumlayabilirdi ki? Kehanet profesörü olurken bile en az bir ay düşünme süresi tanınmasını istemişti. Hogwarts’tan tamamen kopmak için bahane arayan bir öğrenciyken, aynı okulda profesör olmak tuhaf bir duyguydu doğrusu.

Büyü dünyasının eskisine göre daha renksiz, sessiz ve gizemli sokaklarında giydiği koyu mor elbiseyle sanki oraya ait değilmiş gibi görünüyordu. Tablonun karanlığı bulunduğu anda neler yaşandığını anlatacak önemli bir kanıt olsa da ne yazık ki resmi kâğıda çizecek olan kişi yoktu. Koyu pembe dudakları yana doğru hafifçe kıvrılırken aklından geçenleri bir kâhin bile okuyamazdı. Sahip olduğu yetenekleri düşündükçe içinde karakterine ait olmaması gereken bir liderlik ruhu kabarıyor, sonra umutsuz bir canavar gibi yeniden kendi benliğinde kaybolup gidiyordu. Annesinin kurban edilişinden sonra bir vampir tarafından ısırılıp lanetlenmesi ona bazı sıradışı özellikler kazandırmıştı. Ölümsüz olmasa da ölmesi gereken yaştan birkaç yüzyıl sonra ölecekti. Arada sırada kan içmesi gerekiyordu, senede bir-iki kişiyi öldürmek sorun değildi onun için. Ayrıca görücülük yeteneği sayesinde kehanetleri okuyabiliyor, gelecekle ilgili gerçekçi tahminlerde bulunabiliyordu. Bütün bunlara rağmen büyükannesinin sırrını hala çözebilmiş değildi. Yaşlı kadının evinde geçirdiği süre boyunca eski Latinceyi öğrenmiş, hayaletlerin nasıl hapsedilebileceğini denemiş, türlü lanetlerle tılsımlar yapmıştı. Büyücülük dünyasının belki de en karanlık ve şaşırtıcı ailesi olan Chloris’lerin gizeminin kaynağını kendi gözleriyle görmüştü. Büyükannesinin kütüphanesi de derslerinde yardımcı olmuştu Lleweyn’e. Okuldan birincilikle mezun olduktan sonra aklına takılan bir soruyu cevaplandırmak için elinden geleni yapmıştı. Ancak büyükannesi aile malikânesini terk ederken kütüphaneden bir geçitle geçilen yasak odadaki bütün kitapları toplayıp yanında götürmüştü. Lleweyn geçidi keşfettiği gün yasak odadaki kitapları karıştırmış, bazı simgesel yazılarla ve sembollerle karşılaşmıştı. Daha sonra rüyasında ve eski bir klübenin duvarında kanla çizilmiş olarak göreceği bu yazıları ve sembolleri o zamanlar pek önemsememişti. Yıllar sonra sıkça karşılaşmaya başladığı bu işaretlerin ne anlama geldiğini öğrendiğinde hiçbir zaman aklına gememiş olan bir kelime çıkmıştı karşısına; Ölüm. Aradan fazla uzun bir süre geçmeden ölen büyükannesi arkasında tuhaf bir gizem bırakmıştı. Lysithea’dan ayrılan Lleweyn’in okula dönmesinin sebebi buydu. Gizemleri aydınlatabileceğine inanıyordu Hogwarts’ta.

Kemik & Kan’ın önünde uzun süredir beklediğini fark ettiğinde telaşlanarak kafenin kapısını iterek içeri girdi. Kendinde değildi, bazı zamanlar dalıp gitmenin ötesinde geçmişle ya da gelecekle bağlantı kurabiliyordu. Şimdi de geçmişi kurcalarken belki de on beş dakika boyunca etrafında neler olduğunu hissetmeden dikilip kalmıştı. Tanıdık bir çehreyle karşılaşan gözleri sabitlenirken, zihninde Christina’nın görüntüsü belirip kayboldu. Başını hafifçe kaldırıp gülümsedikten sonra genç kadının masasına doğru ilerledi. Chris, sırrını bilen az sayıdaki cadıdan biriydi. Vampir olduğunu herkesten gizliyordu Lleweyn. Okulda korku salmanın dışında çekinilen biri olmak istemiyordu doğrusu. Kafenin karanlığına yeni alışan gözleri ve uzun süredir meşgul olup da sonunda boşalan zihni arkadaşına odaklanmasına ancak fırsat vermişti. Sıcak bir tebessümle masaya yerleşirken izin almamaktan dolayı bir suçluluk duymuyordu.

‘ Salve Chris. Geç kaldığım için özür dilerim.’ Gözleri birkaç saniye etraftakileri süzdükten sonra daha belirgin bir gülümsemeyle sözlerine devam etti.Fabas indulcet fames.*

~~

* Açlık her şeyin tadını mükemmel kılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Christina A. Carlisle
Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusu
Christina A. Carlisle


Mesaj Sayısı : 232
Yaş : 35
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk ve Gizemli
Kayıt tarihi : 03/11/08

Karanlığın İzinden Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın İzinden   Karanlığın İzinden I_icon_minitimePerş. Kas. 13, 2008 10:03 am

Damadığında acımsı bir tad bırakan sıvının iliklerine kadar işlemesine izin veriyormuş gibi bir hali vardı. Hala elinde tuttuğu cam bardağı sertçe tezgahın üzerine bırakırken, aralanan bar kapısına doğru kaydırdı bakışlarını. Tüm asaletiyle içeri girmekte olan silüeti gördüğünde, çehresine yansıyan tatminkar ifadesinden, gelenin beklediği kişi olduğu anlaşılabiliyordu kolayca. Lleweyn yanına varmadan hemen önce ıslattığı dudakları barın loş ışığında parıldarken, yavaşça ayağa kalkmıştı. Ruhu kadar karanlık ve siyah saçlarını savurduktan sonra belinden hafifçe kavradığı cadıya hitap ederek gülümsedi;

'Aslında her şeyin tadını mükemmel kılan sensin, Lleweyn. Hala ruhunda barınan fakat kabul etmekten kaçındığın gizemli ve karanlık tarafın. Uhmm, fazlasıyla çekici..' Fısıltıyla konuşsa da, kendilerine doğru dönen birkaç sima sezebiliyordu. O ahmakların anlayamadığı şeyler yatıyordu aslında Chris'in sözlerinde. Sadece Lleweyn'in kavrayabileceği ve itiraf edebileceği şeyler.. Nazik bir el hareketiyle - ev sahibi misali - ona oturması için rica buyururken, bedenini tekrar yerleştirdiği taburesinde döndü yavaşça. Aslında konuşulacak çok şey vardı fakat asıl amaçladıkları konu için buradaydılar ve öncelik vermeleri gereken de, bu konu olmalıydı elbette; 'Durumlar nasıl? Bakanlıkta ki o mevkiyi ele geçirebildik mi?' Göz bebeklerinde ki parıltıdan da belli olduğu gibi, bu mevki konusunda fazlasıyla umutluydu fakat kendini her türlü sonuca alıştırmış biri olarak olumsuzu da düşünmüyor değildi Chris. Sessizce Lleweyn'i beklerken, bardağından bir yudum daha alarak yine o aynı hissi yaşamasına izin verdi bedeninin. Eskiden olsa, Lleweyn dahi izin vermezdi içmesine. Hogwarts yıllarında delicesine sarhoş olarak ortalığı yıktığı olaylar ve Şamarcı Söğüt'e astığı öylesine çok bulanık olmuştu ki, asil soyunun söz sahibi olduğu bir okulda bulunmasa çoktan atılmış olurdu bu diyardan. Özellikle kafa tuttuğu o Muggle Bilimleri Profesör'ünün yüzünün aldığı şekli unutamıyordu asla, bir insandan çok pıtırkurt'u andırıyordu ve bir sezon boyunca alay konusu olmuştu onlar için.. Çehresine yayılan tebessümü eşliğinde kaldırdı bakışlarını tekrar. Belli etmek istemese de fazlasıyla heyecanlıydı bugünlerde. Belki yıllarca hayaliğini kurduğu Hogwarts'a çok yaklaşmış olduğundan, belki de sadece karanlığın o gizemli gücündendi, kim bilir... Hissetmek istediği şeyleri hissediyor olması yeterdi ona. Benliğini analiz etmeye gerek duymuyordu çünkü öylesine karamsar bir yapısı vardı ki, işin içinden çıkamayacağını çok iyi biliyordu. Sonunda, düşüncelerinden arınırmışçasına gözlerini yumarak kıpırdattı dudaklarını;

'Ah.. Az daha unutuyordum? Nasıl hissediyorsun kendini, herhangi bir sorun yok değil mi? Yani o..' Sesini biraz daha alçaltarak devam etti; 'O ihtiyacın konusunda.. Sanguis?'


_______

* Sanguis : Kan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lleweyn Chloris
Kehanet Profesörü ve Ravenclaw Bina Sorumlusu
Lleweyn Chloris


Mesaj Sayısı : 115
Asa : Maun - Anka Teleği - 13.5 Inch - Yarı Esnek
Evcil Hayvanı : Tarantula - Armen -
Lakap : Hoşlanmaz ancak Lle diyen vardır.
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Tarafsız
En Belirgin Özelliği : Ağırbaşlı ve mantıklı. Yarı-vampir.
Kayıt tarihi : 07/11/08

Karanlığın İzinden Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın İzinden   Karanlığın İzinden I_icon_minitimeCuma Kas. 14, 2008 1:12 pm

'Aslında her şeyin tadını mükemmel kılan sensin, Lleweyn. Hala ruhunda barınan fakat kabul etmekten kaçındığın gizemli ve karanlık tarafın. Uhmm, fazlasıyla çekici..' Geçmiş. Seçim hakkı kendine daha çok küçükken tanınmıştı ve Lleweyn karanlık tarafta olmayı sonsuza dek reddetmişti. Çıkar çatışmalarından hoşlanmaması iyilik ve kötülüğün arasındaki savaşı uzaktan izlemesi için iyi bir sebep olmasa da savunması güçlüydü en azından. Vampirlerin çoğunun Hogwarts arazisi yakınlarında bulunmaları Lleweyn için başka bir tehlikeydi. Kimliğini saklarken Transilvanya’da dönüştürülmüş olması işine yarıyordu. Sürü vampirlerin geldiği yerde dönüşüm geçirenlerin kokusunu alamıyor, çoğu kez vampir olduklarını bile hissedemiyorlardı. ‘İnkar etmiyorum Chris, sadece bana sunulan şansı geri teptiğim zaman ileride neler olacağını görmemiştim. Şimdi cezamı çekiyorum.’ Samimi bir tebessümle arkadaşına bakarken sandalyesine yeniden oturmuştu. Gerçeklikten uzaklaşmamak için elinden geleni yapıyordu ancak yalan söylemesi gerektiğinde yakın arkadaşlarına rol yapmakta zorlanıyordu. Elinden geldiğince doğal olmaya çalışarak gülümsemeye devam etti. 'Durumlar nasıl? Bakanlıkta ki o mevkiyi ele geçirebildik mi?' Gözlerini masaya dikerek bir süre kasıtlı bekledi. Olumsuz bir sonuç alınmasa dahi oyalanmak hoşuna gidiyordu. Sonunda Chris’in delici bakışlarının üstüne çevrilmemesi için dudaklarını hafifçe kıpırdatarak fısıldadı. ‘Evet,ele geçirdik. Pek kolay olmadı, bilinçlenenler var. Bazılarını ortadan kaldırmak zorunluydu, kalanların da hafızalarını sildik.’ Giderek kısılan ses tonu sonunda duyulamayacak bir hal almıştı. Christina, sözlerinin yarısını duysa bile devamını getirebilirdi herhalde.

Yanlarına gelen barmenden ateş viskisi istedikten sonra gözleriyle içeriyi ayrıntılı bir şekilde ikinci kez taradı. İçeride pasaklı birkaç büyücü dışında ilgi çeken bir tip yoktu. Son günlerde dışarı çıkamayan ölümyiyenler dışında gizli yandaşlar da işleri yüzünden etrafta pek görünmüyorlardı. Sadece tarafsız veya hiçbir işe karışmayan, işe yaramaz büyücüler ayak bağı oluyor ve her yerde görülüyorlardı. 'Ah.. Az daha unutuyordum? Nasıl hissediyorsun kendini, herhangi bir sorun yok değil mi? Yani o..' Arkadaşının alçalan sesini duyabilmek için öne eğildi. 'O ihtiyacın konusunda.. Sanguis?' Kan… Bu sözcük zarif bedeninin kasılmasına ve terlemesine yol açıyordu. Renginin attığını hissederek sesinin titrememesini dileyerek konuşmaya başladı. ‘Dum spiro spero.*’ Latince bir atasözü kullandığını fark ederek isteksizce çevirme yaptı. ‘ Yani iyileşmeyi. Safkan vampir olmak isterdim, ya da hiç olmamayı.’ Yeni getirilen içkisini alarak barmene uyarı dolu bir bakış atarak bardağı dudağına götürüp küçük bir yudum aldı. Ateş viskisini içtiği ilk gün midesi fena halde bulanmıştı. Şimdiyse hiçbir şey hissetmiyordu. Hakikatler. Kanıtlanmamış gerçekler. Ne kadar komiktiler. Aniden değişen düşüncelerine şaşırarak arkasına yaslandı. Paranoyaklaşıyor muydu yoksa?

~~

* Nefes aldığım sürece umuyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Christina A. Carlisle
Kara Büyü Profesörü ve Slytherin Bina Sorumlusu
Christina A. Carlisle


Mesaj Sayısı : 232
Yaş : 35
Rp Yaşı : 25
Kan Statüsü : Safkan
Desteklediği Taraf : Karanlık Taraf
En Belirgin Özelliği : Soğuk ve Gizemli
Kayıt tarihi : 03/11/08

Karanlığın İzinden Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın İzinden   Karanlığın İzinden I_icon_minitimePaz Kas. 23, 2008 6:05 am

'Çoğu şeyde arada kalıyorsun diyelim, ha?' Rahatsız edici bir kahkaha atarken, Lleweyn'in onu yanlış anlamayacak derecede zarif biri olduğunu bildiği için rahattı fazlasıyla. Zamanında, Karanlık Taraf ile İyilik arasında bir seçim yapması gerekmişti vefalı dostunun fakat her defasında kendini hiçbir yere uygun hissetmediğini dile getiriyor, buna rağmen Chris'in ricalarını yerine getirmekten de çekinmiyordu. Böylesine bir karmaşanın ve sorumluluğun içinde özenmiyor değildi ona. Hiçbir yere ait olmamak, umursamazca ve dilediği gibi yaşamak istiyordu bazen fakat onun yapısına, karakterine uygun değildi işte. Her zaman için bir şeylerin peşinden gitmişti Chris ve gidiyor olacaktı da.

Ejderha boğmasını ani bir hareketle kafasına dikerken, terlemeye başlayan bedenini hissedebiliyordu. Başkaları onu fazlasıyla güçlü bir cadı diye nitelendirse de, sadece birkaç şişe içki ile tüm zayıf yanlarını bulabileceğiniz birisiydi aslında. Düşündüklerinden de zayıftı... Nemlenen saç dipleri rahatsızca kıpırdanmasına sebep olurken, cüppesini çıkararak yanında ki tabure üzerine yerleştirdi. Bembeyaz tenine tezat koyulukta ki siyah, uzun kollu elbisesi ve yine siyah, dizlerine kadar uzanan botları ile muggle dergilerinden fırlamış gotik modelleri andırıyordu adeta. Tekrar içkisiyle ilgilenmeye yönelirken, rahatsız edici bakışların da arttığını hissedebiliyordu. Umursamazca Lleweyn'e döndü ve dudaklarında cam bardağın soğukluğunu hissederken konuştu; 'Belki de böylesi senin için çok daha iyi. Hiçbir tarafa ait olmak istemezken her ikisine de dahilsin. Bazen insan, bazen vampir.. Farklı tatlar, kulağa hoş geliyor aslında.' Göz bebeklerini Lleweyn'inkilere sabitleyerek dile getiriyordu sözlerini çünkü belki de onun kendisini bulmasına yardımcı olacaktı söyledikleri. Artık boşluktaymışçasına bir his yaşamaktan çok, güvende hissedecekti belki de dostu, kim bilir.. Gülümseyerek içkisini yudumladı. Düşünmesi, analiz etmesi için zaman veriyordu ona çünkü Hogwarts'ın böylesine bir ortamında tarafsız kalmak, bir düelloda asasız kalmak kadar çaresiz hissettirirdi insana ve bu dünyada değer verdiği nadir kişilerden biri olan Lleweyn'in bunları yaşamasını istemiyordu, hemde hiç.

Boş içki bardağını sertçe tezgahın üzerine bırakırken, yeterince düşündüğünü anlatmak istiyordu dostuna. Karanlığın o gizemli ve şehvet verici duygusuna kapılmaktansa iyiliği, zayıflığı seçecekti belki de fakat kararı ne olursa olsun, burada dostuydu. Hogwarts'ta karşı karşıya geldiklerinde işler mutlaka değişirdi ama şu an aralarındaki zedelenmez ilişkinin tadını çıkarmaktan başka çareleri yoktu, olamazdı da..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karanlığın İzinden
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Londra :: Knockturn Yolu :: Kemik & Kan-
Buraya geçin: